Sen Minyonita'nın teziyle ilerleyecek olursan ilk uçurumdan aşağı yuvarlanırsın. Onun tezlerini yakınen bildiğim için söylüyorum. Halüsülasyon meselesine de gelirsek, evrenlerin ve kütle zaman mevhumunun daha % 1'ini bile çözebilmiş değiliz. Kuantum da bile en temel prensip, hiçbir şey yoktan var edilemez. Böyle bir güç ancak üstün bir yaratıcı da olabilir. Ki dünya üzerinde olsun, evren üzerinde olsun bunların kanıtları mevcut. NASA bile bir Allah varlığını kabul ediyor (istesin ya da istemesin)Mesele su eger bir din kabul etmeyeceksek bu dunya ve hayat kendimizin halisinasyonu mu yoksa bir baskasinin halisinasyonu mu. Bu iki secenekten birini kabul etmis olsak bu sefer de sonuc su oluyor bu halisinasyon denen sey tek gercekligimiz. Oyleyse halisinasyonun kendi bir dine donusmus olacak. Yada halisinasyonda bir halisinasyon demek zorunda kaliriz ki bu seferde sonsuza giden ayna misali bir yere varmak mumkun olmayacaktir. Yani bu durumda birakin naskasinin deliligine inanmayi kendi deliligimizi bile ispat. Edemez hale geliriz. Yani nerden bakarsaniz bakin butun yollar romaya degil dine cikiyor. (Tabiii minyonitanin tezine gore)
.
Lakin semavi dinler kökleri itibariyle zaten tevhid inancı içerir. Bozulmaları ya da tahrif edilmeleri insanların sapıtmalarından oluyor. İnsanlar yanlış yaptı diye Allah yok mudur yani? Sen okyanustan bir kap su alsan ve içine baksan okyanusta yaşam yok mu dersin?