Cotard Sendromu - Yaşarken Ölenler

Chen

🇵🇸
Forum Sorumlusu
Katılım
9 Ocak 2020
Mesajlar
47,255
Çözümler
4
Tepki puanı
14,095
Puanları
113
Konum
.
Cinsiyet
Kadın
Cotard sendromu yaşarken öldüğünü düşünenlerin sendromu, yürüyen ceset sendromu ya da yeniden diriliş sendromu olarak adlandırılır . Sendrom, hastaların ölü olduklarına inanmalarına rağmen, aynı zamanda tekrar dirilebileceklerine de inanmaları nedeniyle bu ismi almıştır.

İlk Cotard Sendromu 1880 yılında Fransız bir nörolog olan Jules Cotard tarafından keşfedilmiş ve ismini yine buradan almıştır. “Matmazel X” olarak adlandırılan vakada yemek yemeyi ve vücudunun bazı bölümlerini reddeden bir kadın konu alınmıştır.

Sendromu daha iyi açıklamak adına örnek vermemiz gerekirse bu örneklerden birkaçı şöyle olacaktır:

Belçika’da 2009 yılında yaşanan bu olayda yaşlı bir adam birkaç sefer ölmüş olmasına rağmen kimsenin kendisini gömmeye yeltenmediğini dile getirmiştir.

İngiltere’de bir vatandaş artık ihtiyacı olmadığını düşündüğünden yemek yemeyi reddediyordu.

Bir sonraki örneğimiz ise bizi 2012 yılının Japonya’sına götürüyor. Bir adam doktoruna giderek kendisinin öldüğünden şüphelendiğini ve doktorun bunu teyit edip edemeyeceğini sormuş karşılığında ise “kendi kendine hastaneye gelebilen bir adam ölü olamaz” cevabını aldığında tekrardan doktoruna dönüp tüm bunların aslında beyninin bir oyunu olduğunu söylemiştir.

1996 yılında İskoçya’da yaşayan bir adam geçirdiği ağır bir motosiklet kazasının ardından öldüğünü düşünmeye başlamıştır. Kaza sonrasında annesiyle birlikte Güney Afrika’ya taşınan adam bu taşınma sonrasında ölme düşüncelerini kendi kafasında daha da sağlamlaştırmıştır. Çünkü Güney Afrika sıcaktır ve kendisini cehenneme gittiğine inandırmıştır.


Screenshot_20250408_214007_com.opera.mini.native_edit_511574771170374.jpg

Cotard Sendromu Neden Ortaya Çıkar?

Sendromun nedenleri tam olarak bilinmese de, beyindeki işlevlerin bozulması, travmatik bir deneyim ya da belirli bir ilaç kullanımı gibi faktörlerin rol oynadığı düşünülmektedir. Parkinson, migren hastalığı, parietal lob tümörü, temporal lob epilepsisi gibi beyin hasarı yaratan hastalıklar yukarda bahsi geçen ve beyin işlevi bozukluğu oluşturabilen hastalıklardan olup Cotard sendromuna sebebiyet verebilmektedir. Bunama ve felç de yine Cotard sendromuna zemin hazırlayan rahatsızlıklar arasında gösterilebilir. Bunlara ek olarak psikolojik, psikiyatrik rahatsızlıklar için de cotard sendromu, bipolar bozukluk, şizofreni, majör depresif bozukluk gibi diğer psikiyatrik bozukluklarla da bağlantılıdır diyebilmemiz mümkündür.

Screenshot_20250408_214101_com.opera.mini.native_edit_511567246191730.jpg
Sendromun Belirtileri Nelerdir? Beraberinde Ne Getirir?

Cotard Sendromu, semptomların ciddiyeti ve çeşitliliği nedeniyle tanısı ve tedavisi zor bir hastalık olsa da durumun ciddileşmemesi adına tedaviye olabildiğince erken başlanması önemlidir. Belirtiler arasında, gerçeklik kaybı, halüsinasyonlar, paranoya, ölüm korkusu, sosyal izolasyon, intihar düşünceleri, yavaşlama, iştahsızlık, uyku bozuklukları ve halsizlik yer alır. Bir kişi Cotard sendromundan mustaripse düzenli olarak psikiyatrik tedavi alması gerekir


Sağaltım Süreci

Cotard Sendromunun belirtileri, genellikle hastanın kendisi tarafından ifade edildiği gibi bazı vakalarda, doktorlar da semptomları fark edebilirler. Hastalığın teşhisi için kan testleri, tomografi, mr gibi tetkikler istenebilir. Cotard Sendromu teşhisi konmuş bir kişi, bir psikiyatrist tarafından değerlendirilir ve belirtilerinin şiddeti ve çeşitliliği göz önünde bulundurularak tedavi süreci başlatılır.

Cotard Sendromu tedavisi de semptomların şiddetine ve nedenlerine bağlı olarak değişiklik göstermektedir. Bilişsel davranışçı terapi ve ilaçlarla tedavi sürdürülür. Antidepresanlar ve uyku düzenleyiciler gibi farklı türlerde ilaçlarla tedavi edilebilir. Bununla birlikte, tedavi süreci uzun sürebilir ve bazı vakalarda semptomların tamamen kaybolması mümkün olmayabilir.

Yazımızın başında da bahsettiğimiz üzere psikoloji tarihinde oldukça nadir görünen Cotard sendromu kişinin kendisini yahut bazı organlarının ölü olduğuna inanması olarak tanımlanıyor. Ve nedenleri ve belirtileri hakkında pek çok araştırma sonucuna ulaşabiliyor olsak da bu sendromun hala bizlere çok gizemli ve ilginç geldiği de aşikar.
 

Piraye

Bronz Üye
Katılım
6 Eyl 2024
Mesajlar
689
Çözümler
1
Tepki puanı
138
Puanları
43
Yaş
28
Konum
Hayaller
Cinsiyet
Kadın
Aşk acısı çeken herkes değil mi bu :p
 

Eru

Platin Üye
Katılım
25 Tem 2023
Mesajlar
6,320
Tepki puanı
1,394
Puanları
113
Konum
Zz
Cinsiyet
Diğer
Bunlar işte hep beyin yetersizliğinden kaynaklanıyor. Çocukluk döneminde sağlam bi sopa her şeyin ilacıdır.
 
Katılım
19 Mar 2025
Mesajlar
219
Tepki puanı
34
Puanları
28
Yaş
35
Konum
Okyanus
Cinsiyet
Erkek
Bize tuhaf geliyor tabi de buna benzer film mi belgesel mi bişeyler izlemiştim vucudundaki organları kabul etmiyor kendini kestire kestire yok olmak istiyordu. Estetik yapanların estetiğe doyamadığı gibi kestirmenin de sonu yok
 

alcatraz

🍻
Elmas Üye
Katılım
13 Nis 2022
Mesajlar
10,815
Çözümler
1
Tepki puanı
2,676
Puanları
113
Konum
Turist
Cinsiyet
Erkek
öldüğüne inanan ama dirilme kısmını reddeden oyunculara ne deniyor peki ? onunla alakalı bişi var mı ?
 

Alice

Altın Üye
Katılım
16 Eyl 2023
Mesajlar
4,198
Tepki puanı
871
Puanları
113
Yaş
32
Konum
SeuL
Cinsiyet
Kadın
Aniden ölebilmek gibi seçeneği var mıydı hayatımızın? Her şey düzelince dirilmek istiyorum
 
Üst Alt