Zamanın Taksimi
Tarih ve Zaman
Konu: Zamanın Taksimi
Kazanım: Zamanı anlama ve anlamlandırmaya yönelik farklı yaklaşımları analiz eder.
Zaman Nedir?
Zaman nedir sorusunun spesifik bir cevabı yoktur. Çünkü zaman, yıllarca hem felsefecilerin hem matematikçilerin hem de fizikçilerin üstünde tartıştıkları bir kavram olmuştur. Nitekim hala zamanın sırrı tam olarak çözülebilmiş değildir. Tarihsel süreçte zaman kavramı farklı farklı değerlendirilmiştir ama zamanın günümüzdeki tanımı basitçe, bir işin veya oluşun geçmekte olduğu ya da geçeceği süredir. İnsanlık varoluştan beri zamanı anlamlandırmaya çalışmıştır.Zaman, başka bir değimiyle vakit, ölçülebilen fakat uzaysal boyuta sahip olmayan bir sürekliliktir. Aristo’ya göre zaman ise, “hareketin ölçüsü” olmaktadır. Zamanı sahip olduğu soyut hâlden olabildiğince somut bir hâle getirmek için günlük hayatta sıkça kullanılan bazı ifadeler bulunmaktadır. Bu ifadeler: önce, şimdi, sonra, salise, saniye, dakika, saat, gün, hafta, ay, yıl, asır, çağ veya devir vb.
Zamanın Taksimi Nedir?
Zaman taksimi -kısaca-, zamanın anlaşılmasını daha kolay hâle getirmek için onu parçalara bölmektir. Bu şekilde spesifik bir zaman diliminin anlatılması, gelecekte yaşanacak bir olayın ne zaman olacağının anlatılması, herhangi bir etkinlik veya yaşantının ne kadar zaman süreceği gibi durumlar; hafta, yıl, ay, saat, dakika, çağ, devir gibi kavramlar kullanılarak çok daha kolay anlatılabilmektedir. Zamanın bu parçalara ayrılması birçok toplumda farklı bir şekilde yapılsa da, günümüzde çok nadir durumlar dışında aynı ifadeler kullanılmaktadır. Bu zaman dilimlerinin belirlenmesi hiçbir toplum için bir çırpıda olmamıştır. Sümerler, Babiller, Mısırlılar, Yunanlar, İbraniler, Romalılar, Aztekler, Mayalar, Çinliler, Hintliler, Tibetliler, Türkler, Araplar gibi toplumların bu konu üzerinde çalışmaları olmuştur.İnsanlar hayatı düzene sokmak için zamanı asır, çağ, sene, devir gibi dönemlere ayırmıştır. Yazının bulunmasıyla birlikte tarihin kaydını tutmuş ve yazının bulunmasını bir dönüm noktası olarak kabul etmiştir. Yazıdan öncesine tarih öncesi, yazıdan sonrasına tarihi dönemler denmeye başlanmıştır. Zamanın dönemlendirilmesinin bir diğer sebebi de tarihi araştırmaların rahat yapılabilmesi ve kaynağın güvenilirliğini sağlama almaktır. Geçmişin dönemlendirilmesinde kültür ve coğrafya da büyük etkenlerden olmuştur. Örnek vermek gerekirse batı dünyası, özel olarak Avrupa tarihi merkezli bir dönemlendirmeyi esas almıştır. Hatta başlarda sadece Avrupa tarihi esas alınmış Dünya’nın geri kalanı dışarıda bırakılmıştır. Bu dönemlendirmeler yapılırken Batı toplumlarının tarihî gelişim aşamalarını gösteren kölelik, feodalizm, kapitalizm dikkate alınmıştır. Oysaki bundan çok çok öncelerinde zamanın anlamlandırılması farklıdır.
Tarih öncesi insanlar zamanı farklı değerlendirmişlerdir. Eski zamanlarda insanlar zamanın döngüsel olduğuna ve sadece bir tekerrürden ibaret olduğu düşüncesine inanmışlardır. Bu anlayışa göre zaman, rastlantısaldır ve başlangıcı ve sonu belli değildir. Bu nedenle tarih, sürekli olarak yinelemektedir. Sonsuz olan bu döngüsellikte geçmişin, bugün ve yarınla nedensel bir bağlantısı da yoktur. Neticede eski insanlar bu zaman anlayışından dolayı hatalarından ders çıkarıp kendi geleceklerine yön vermemişlerdir. Daha sonralarında tek tanrılı dinlerin gelmesiyle ve Hristiyanlığın yaygınlaşmasıyla birlikte bu düşünce tam tersine dönüşmeye başlamıştır. Zamanın çizgisel olduğu düşünülmüş ve geçmişin günümüzle ve gelecekle bağlantılı olduğu düşüncesi benimsenmiştir. Zamanın çizgiselliği benimsendikten sonra dönemleştirilme yoluna gidilmiştir çünkü döngüsel bir zamanda dönemleştirme pek mantıklı değildir. Dönemleştirmeyi yazılı kayıt altında tutmak isteyen insanlar takvimleri geliştirmişlerdir.
Takvim Nedir?
Takvim, zamanın yüzyıl, yıl, ay, hafta ve gün gibi bölümlere ayrıldığı ve düzenli bir sırayla görüntülendiği bir çizelgedir. Takvim, sosyal, ticari, dini veya idari amaçlarla bir gün düzenleme sistemidir. Takvim organizasyonu, zamanı birden çok parçaya bölerek ve gün, hafta, ay ve yıl gibi adlandırarak yapılır.Takvim, zamanın bölünen bu parçalarını daha kolay anlayabilmek ve -bir bakıma- zamanı sistematikleştirmek için geliştirilmiş bir tabloya denmektedir. Sayfalardan oluşmaktadır. Her bir sayfasında takvimin çeşidine göre belli bir zaman dilimini kareler/şekiller ile ifade etmektedir. Birçok takvim çeşidi bulunmaktadır. 12 ay ve her bir ayda 28-30-31 gün bulunan bir yılı ifade eden takvim, belirli bir yıldan (genelde 1900’ler) başlayarak günümüz yılına uzanan ve anlaşılabileceği üzere yılları gösteren takvim, sadece özel günleri gösteren takvim vb. takvim çeşitleri bulunmaktadır.
Daha genele gitmek gerekirse, takvim çeşitleri toplumlara göre de değişkenlik göstermektedir. Bazı toplumlar Ay yılını esas alan takvimler kullanırken, bazı toplumlar -Türkiye de dahil- ise Güneş yılını esas alan takvim kullanmaktadır. Ay yılını esas alan takvimler; Dünya’nın, Ay’ın etrafındaki 1 dönüşünü 1 yıl saymaktadır. Aynı şekilde Güneş yılını esas alan takvimler; Dünya’nın, Güneş etrafındaki 1 dönüşünü 1 yıl saymaktadır. Ay takvimlerinde 1 yıl 354 gün iken, Güneş takvimlerinde 365 gün 6 saattir. Bu sebeple Güneş takvimlerinde her yıl Ay takvimlerine göre 11 gün artacağından, her 33 yılda bir Ay takvimi 1 yıl fazla işlemiş olmaktadır.
Takvim başlangıçları, toplumlar için önemli olan olaylar şeklinde belirlenmiştir. Buna örnek olarak;
– İbraniler: M.Ö 3761 yılını takvim başlangıcı olarak kabul etmişlerdir. 3761 yılı, Tekvin (yaradılış) yılı kabul edilmekteydi.
– Yunanlılar: İlk olimpiyatların düzenlendiği yıl olan M.Ö 776 yılını takvim başlangıcı kabul etmektedir.
– Hristiyanlar: İsa’nın doğumunu takvim başlangıcı kabul etmektedirler (0 yılı).
– Müslümanlar: M.S 662 yılını takvim başlangıcı kabul etmektedirler, o yılda Mekke-Medine arası gerçekleşen Hicret onlar için oldukça önem taşımaktadır.
Eski insanlar birçok takvim icat etmişler ve kullanmışlardır. Fakat başlangıcı olmayan bir takvimi kullanmanın zorluklarını da yaşamışlardır. Bu hem eski insanların kafasını karıştırmıştır hem de hayatlarının düzenini bozmuştur. Başlangıcı olmayan zamanın sonu da olmadığından, döngüsel olmayan zaman birimleri kullanmaları da mantıklı olmazdı, işte tam bu yüzden de hangi yöne doğru zamanı parçalayarak dönemlendireceklerini bilemeyen insanlar döngüsel olan takvimler kullanma kararı almışlardır.
Takvim Türleri
Günümüzde veya günümüze yakın tarihlerde kullanılmış oldukça yaygın takvimlerden bazıları:Güneş Takvimi: Temeli Mısırlılar’a dayanır. Zaman içinde birçok değişime uğrayıp geliştirilerek günümüzdeki hâline gelmiştir. 1 yıl 365 gün 6 saat kabul edilmiştir.
Ay Takvimi: Temeli Sümerler’e dayanır. 1 yıl 354 gün kabul edilmiştir.
Güneş yılını esas alan (Gregoryen takvimi gibi) takvimlerde 1 yıl 365 gün 6 saat ve 1 ay yaklaşık olarak 30 gün olmaktadır. Bunun sebebi, Dünya’nın Güneş etrafında 365 kere döndükten sonra başladığı noktaya geri gelmesidir (Dünya her etrafında döndüğünde 1 gün oluşur). Bu sırada Ay, Dünya etrafında 12 tur dönerek başladığı noktaya geri gelir. Bu şekilde döngü tamamlanmış olur.
Ay ve yılın bu şekilde belirlenmesi hakkındaki başka bir teori ise, Antik Roma Dönemi’ne dayanır. O zamanlarda belirlenmiş aylar (1 yılda 4 ay) sayıca yetersiz görüldüğünden yeniden düzenleme yoluna gidilmiştir. Kendisine düzenleme emri verilen Sosigenes, şu anda olduğu gibi bir yılı 365 gün 6 saat şeklinde belirlemiştir. Her 4 yılda bir, artan saatler 1 gün oluşturacak ve 366 gün yaşanacaktı. O zamanlarda kullanılan takvimde yıl Mart ayı ile başladığından, Şubat son ay kabul ediliyordu. 366 gün 12 aya bölünemediğinden, son ay olan Şubat ayından bir gün düşülmüştür.
Temmuz ve Ağustos’un peş peşe 31 gün çekmeleri ve Şubat ayının 30 gün yerine 29 gün olması ise şu şekilde açıklanır: Sezar ve Augustus, doğdukları aylara kendi isimlerini vermişlerdir. Bu aylar, Temmuz ve Ağustos’tur. Temmuz (Sezar’ın ayı) 31 gün sürerken Ağustos ayının (Augustus’un ayı) 30 gün sürmesi Augustus’u rahatsız etmişti. Son ay kabul edilen Şubat ayı 1 gün daha eksiltilerek Augustus’un ayına eklendi. Bu şekilde, iki ay peş peşe 31 güne sahip olmuş oldu. Kaynağı net bir şekilde belli olmasa da, durumu açıklamaya çalışan teorilerden bir tanesi de Sezar ve Augustus’un hikâyesidir.
Çağ Nedir?
Çağ: Başlangıcı ve sonu belli olan, belli bir özellik veya olay sebebiyle belirlenmiş zaman dilimleridir.İnsanlara ait kültürel evrim çağları sıralaması:
Tarih Öncesi Çağlar:
– Taş Devri (Eski Taş Çağı, Yontma Taş Devri, Paleotolik Çağ; 2,5 milyon yıl-M.Ö 12000), (Orta Taş Çağı, Avrupa’da Mezolitik Çağ, Ön Asya’da Protoneolitik Çağ; M.Ö 12000-M.Ö 9000), (Cilalı Taş Devri, Neolitik Kültür Evresi; M.Ö 9000-M.Ö 5500)
– Maden Devri (Bakır Taş Çağı, Kalkolitik Çağ, Maden Taş Çağı) (Erken Kalkolitik, Orta Kalkolitik, Geç Kalkolitik; M.Ö 5000-M.Ö 3000)
Tarih Çağları:
– İlk Çağ (Tunç Devri (Erken Tunç Çağı (I (M.Ö 3300-M.Ö 3000), II (M.Ö 3000-M.Ö 2700), III (M.Ö 2700-M.Ö 2200), IV (M.Ö 2200-M.Ö 2000)); Orta Tunç Çağı (I (M.Ö 2000-M.Ö 1750) II (M.Ö 1750-M.Ö 1650) III (M.Ö 1650-M.Ö 1550)); Geç Tunç Çağı (I (M.Ö 1550-M.Ö 1400) II A (M.Ö 1400-1300) II B (M.Ö 1300-M.Ö 1200))), Demir Devri (Geometrik Dönem (M.Ö 1100-M.Ö 900), Oryantalizan Dönem (M.Ö 900-M.Ö 800), Arkaik Dönem (M.Ö 800-M.Ö 480), Klasik Dönem (M.Ö 480-M.Ö 334)), İsimsiz Devir (Helenistik Dönem (M.Ö 334-M.Ö 30), Roma Dönemi (M.Ö 30-M.S 303), Roma’dan Bizans’a Geçiş Dönemi (M.S 303- M.S 5. Yüzyıl)))
– Orta Çağ (Erken Bizans Dönemi (M.S 5. Yüzyıl-M.S 7. Yüzyıl), İkonaklazma Dönemi (M.S 726-M.S 842), Orta Bizans Dönemi (M.S 842-M.S 1204), Latin İstilası Dönemi (M.S 1204-M.S 1261), Geç Bizans Dönemi (M.S 1261- M.S 1453))
– Yeni Çağ (M.S 1543-M.S 1789) (1453, İstanbul’un Fethi; 1789 Fransız İhtilali tarihleridir)
– Yakın Çağ (1789-Günümüz)