Yel Ana - Türk, Altay, Tatar ve Macar mitolojilerinde Rüzgâr Tanrıça.
Cel (Çel, Şil, Cil) Ana da denir. Macarlar Szélanya (Yel Ana) adı da verirler.
Moğol kültüründeki (Calhu Eezh) Oyratça (Salvkın Ek), Altayca (Salvkın Ene), Tuvaca (Salgın Ava) adlı varlıklar ile büyük benzerlikler gösterir. Bu sözcükler birebir Yel Ana ile aynı anlamı taşır.
Özellikleri
Eskiden yaşamsal unsurlardan birisi sayılan havanın hareketli hali olan yel için algılanan canlılık içeriği daha sonra ruh, cin gibi kavramları da çağrıştırmaya başlamıştır. Macarlara göre dünyanın sonundaki büyük bir dağda bulunan bir mağarada yaşar ve bu mağaranın etrafında güçlü fırtınalar döner. Bu mağarayı koruyan Yel Ana kendisi güçlü bir kasırga olup eser. Divayev'in verdiği bilgiye göre Özbekler; "Çal Mama! Çal Mama!" yani Yel Ana diye bağırarak kendisinden güçlü rüzgârları dindirmesini isterler.
Türk kültüründe yel kavramı
"Yel/ Yil" sözcüğü, Türk boylarının birçoğunda rüzgâr anlamının yanında "kötü ruh, zarar verici varlık" anlamında da kullanılır. Örneğin Hakas ve Teleğütlerde "Çil" şekliyle "kötü ruh"ları ifade eder. Bu anlayış, Anadolu'da olduğu gibi, Azerbaycan'da da insan organlarına yayılan ağrı ve sızıları anlatır. Bu ağrı, sızı ve hastalıkların, belli bir şeytanî güçten kaynaklandığı düşünülür. İnsan vücudunu saran kötü ruhlar, orada ağrı meydana getirirler.
Etimoloji
(Yel/Yil/İl/Zel/Cel) kökünden türemiştir. Esinti anlamı vardır. Havanın yer değiştirmesi nedeniyle meydana gelen akım. Ruh, can, gizem gibi anlamlarla aynı kökten kaynaklanır. Rüzgâr, esinti demektir.
Cel (Çel, Şil, Cil) Ana da denir. Macarlar Szélanya (Yel Ana) adı da verirler.
Moğol kültüründeki (Calhu Eezh) Oyratça (Salvkın Ek), Altayca (Salvkın Ene), Tuvaca (Salgın Ava) adlı varlıklar ile büyük benzerlikler gösterir. Bu sözcükler birebir Yel Ana ile aynı anlamı taşır.
Özellikleri
Eskiden yaşamsal unsurlardan birisi sayılan havanın hareketli hali olan yel için algılanan canlılık içeriği daha sonra ruh, cin gibi kavramları da çağrıştırmaya başlamıştır. Macarlara göre dünyanın sonundaki büyük bir dağda bulunan bir mağarada yaşar ve bu mağaranın etrafında güçlü fırtınalar döner. Bu mağarayı koruyan Yel Ana kendisi güçlü bir kasırga olup eser. Divayev'in verdiği bilgiye göre Özbekler; "Çal Mama! Çal Mama!" yani Yel Ana diye bağırarak kendisinden güçlü rüzgârları dindirmesini isterler.
Türk kültüründe yel kavramı
"Yel/ Yil" sözcüğü, Türk boylarının birçoğunda rüzgâr anlamının yanında "kötü ruh, zarar verici varlık" anlamında da kullanılır. Örneğin Hakas ve Teleğütlerde "Çil" şekliyle "kötü ruh"ları ifade eder. Bu anlayış, Anadolu'da olduğu gibi, Azerbaycan'da da insan organlarına yayılan ağrı ve sızıları anlatır. Bu ağrı, sızı ve hastalıkların, belli bir şeytanî güçten kaynaklandığı düşünülür. İnsan vücudunu saran kötü ruhlar, orada ağrı meydana getirirler.
Etimoloji
(Yel/Yil/İl/Zel/Cel) kökünden türemiştir. Esinti anlamı vardır. Havanın yer değiştirmesi nedeniyle meydana gelen akım. Ruh, can, gizem gibi anlamlarla aynı kökten kaynaklanır. Rüzgâr, esinti demektir.