2. Dünya Savaşı’nın sona ermesinden sonra pek çok farklı konferans düzenlenmiştir. Konferansların kendi aralarında farklı önem dereceleri bulunmaktadır. Yalta Konferansı bu kapsamda önemli olanlarından biridir. Çünkü maksimum gizlilik içerisinde geçirilen konferans süresi boyunca Almanya’nın bölünmesi hakkında kritik olarak kararların alındığı bilinmektedir.
2. Dünya Savaşı’nın sona ermesi sadece silahlı olan kısmın sona ermesi anlamına gelmektedir. Büyük devletler kendi aralarına yapmakta oldukları gizli anlaşmalar ve konferanslar çerçevesinde savaşın politik ya da siyasi kısmının devam ettiğini kanıtlamaktadır. Yalta Konferansı için İngiltere Başbakanı Churchill, ABD Başkanı Roosevelt ve Sovyet Lidere Stalin bir ataya gelmişlerdir. Konferans ismini de geçtiği Ukrayna Yalta’dan almıştır.
Yalta Konferansı Önemi
Konferanstan çıkan kararlar sonraki dönemlerde büyük sıkıntı yaratacak olan ikili kutuplaşmaya neden olmuştur.
Bunun yanı sıra konferans için “Argonaut” kod adı kullanılmıştır.
Almanya’nın yeniden kurulması açısından kararların netleştirilmiştir.
Genel konu Almanya olmasına karşın Pasifik Okyanusu üzerinde yaşanan ABD ve Japonya mücadelesi hakkında da toplantıda konuşulduğu bilinmektedir.
Konferansa ilişkin olan toplantıların 11 Şubat 1945 yılında resmi olarak sona erdiği bilinmektedir. Yapılan toplantılarda üç büyük devlet lideri arasında farklı konularda gerginlikler yaşanmasına karşın herhangi büyük bir sorun yaşanmadan konferansın sona ermesi sağlanmıştır.
Yalta Konferansı Sonuçları
Yapılan Yalta Konferansı sonuçları ve alınan kararları ile pek çok farklı ülkenin etkilenmesine neden olmuştur. Konferans kapsamında Almanya’nın üç farklı işgal bölgesine ayrılmasının uygun olacağı kararlaştırılmıştır.
Konferansta ülkemize yönelik kararlar da alınmıştır Boğazların statü bakımından artık SSCB’ye daha yakın olması konferans sonuçlarındandır. Ayrıca o dönemde henüz kurulmamış olan BM hakkında da belirleyici kararlara varılmıştır.
Konferans sırasında BM üyeliğine kabul edilecek olan ülkelerin hangilerine veto hakkı verileceği de açıklığa kavuşturulmuştur. Bu konferans, dünyanın üç büyüklerinin dünya devletleri ile akalı pek çok farklı karara varmaları açısından önemini belli etmektedir. Konferans sonrasındaki zamanlarda çıkan fikir ayrılıkları devletlerin arasının açılmasına neden olmuştur.
2. Dünya Savaşı’nın sona ermesi sadece silahlı olan kısmın sona ermesi anlamına gelmektedir. Büyük devletler kendi aralarına yapmakta oldukları gizli anlaşmalar ve konferanslar çerçevesinde savaşın politik ya da siyasi kısmının devam ettiğini kanıtlamaktadır. Yalta Konferansı için İngiltere Başbakanı Churchill, ABD Başkanı Roosevelt ve Sovyet Lidere Stalin bir ataya gelmişlerdir. Konferans ismini de geçtiği Ukrayna Yalta’dan almıştır.
Yalta Konferansı Önemi
Konferanstan çıkan kararlar sonraki dönemlerde büyük sıkıntı yaratacak olan ikili kutuplaşmaya neden olmuştur.
Bunun yanı sıra konferans için “Argonaut” kod adı kullanılmıştır.
Almanya’nın yeniden kurulması açısından kararların netleştirilmiştir.
Genel konu Almanya olmasına karşın Pasifik Okyanusu üzerinde yaşanan ABD ve Japonya mücadelesi hakkında da toplantıda konuşulduğu bilinmektedir.
Konferansa ilişkin olan toplantıların 11 Şubat 1945 yılında resmi olarak sona erdiği bilinmektedir. Yapılan toplantılarda üç büyük devlet lideri arasında farklı konularda gerginlikler yaşanmasına karşın herhangi büyük bir sorun yaşanmadan konferansın sona ermesi sağlanmıştır.
Yalta Konferansı Sonuçları
Yapılan Yalta Konferansı sonuçları ve alınan kararları ile pek çok farklı ülkenin etkilenmesine neden olmuştur. Konferans kapsamında Almanya’nın üç farklı işgal bölgesine ayrılmasının uygun olacağı kararlaştırılmıştır.
Konferansta ülkemize yönelik kararlar da alınmıştır Boğazların statü bakımından artık SSCB’ye daha yakın olması konferans sonuçlarındandır. Ayrıca o dönemde henüz kurulmamış olan BM hakkında da belirleyici kararlara varılmıştır.
Konferans sırasında BM üyeliğine kabul edilecek olan ülkelerin hangilerine veto hakkı verileceği de açıklığa kavuşturulmuştur. Bu konferans, dünyanın üç büyüklerinin dünya devletleri ile akalı pek çok farklı karara varmaları açısından önemini belli etmektedir. Konferans sonrasındaki zamanlarda çıkan fikir ayrılıkları devletlerin arasının açılmasına neden olmuştur.