- Katılım
- 7 Nis 2024
- Mesajlar
- 3,188
- Tepki puanı
- 303
- Puanları
- 83
- Yaş
- 31
- Konum
- Lüksemburg
- Cinsiyet
- Kadın
"Though" = "Yine de, Ancak" (Cümle sonunda)
-Cümlede bir zıtlık yaratır ve konuşma dilinde yaygındır.
çok
"But" veya "however" yerine kullanılabilir.
Ornekler:
• "I like the dress. It's too expensive, though."
(Elbiseyi beğendim. Ancak çok pahalı.)
• "The weather is nice. I don't want to go out,
though." (Hava güzel. Yine de dışarı çıkmak istemiyorum.)
• "He is not very smart. He is funny, though."
(O çok zeki değil. Ama komik.)
"Though" = "Ama, Fakat" (Bağlaç olarak)
- Cümlede zıtlık ifade eder. "But" veya "however"
yerine kullanılabilir. Genellikle iki cümle arasında kullanılır.
Örnekler:
• "I like the dress, though it's too expensive."
(Elbiseyi beğendim, ama çok pahalı.) "She is very kind, though sometimes a bit
rude."
(O çok kibar, ama bazen biraz kaba.)
I
-Not: "Though" bağlaç olarak kullanıldığında, "although" ile aynı anlamı taşır. "Though I was tired, I kept working." = "Although was tired, I kept working." (Yorgun olmama rağmen çalışmaya devam ettim.)
"Even though" = "Rağmen" (Güçlü bir zitlik ifade
eder)
- "Although" ile aynı anlama gelir, ama daha güçlü bir vurgu yapar.
Ornekler:
• "Even though I was sick, I went to work." (Hasta olmama rağmen işe gittim.)
• "Even though she tried hard, she failed the exam."
(Çok çabalamasına rağmen sınavda başarısız oldu.)
• "Even though it was cold, we went swimming." (Hava soğuk olmasına rağmen yüzmeye gittik.)
Konuşma dilinde en yaygın olanı: Cümle
sonunda "though" kullanımıdır.
"But" ve "though" aynı cümlede kullanılmaz: "I like it, but it's expensive though." -> (Yanlış)
"I like it, but it's expensive." -> (Doğru)
"I like it. It's expensive, though." -> (Doğru)
Sonuç: "Though" çok yönlü bir kelimedir ve özellikle konuşma dilinde cümle sonunda çok yaygın olarak kullanılır.
-Cümlede bir zıtlık yaratır ve konuşma dilinde yaygındır.
çok
"But" veya "however" yerine kullanılabilir.
Ornekler:
• "I like the dress. It's too expensive, though."
(Elbiseyi beğendim. Ancak çok pahalı.)
• "The weather is nice. I don't want to go out,
though." (Hava güzel. Yine de dışarı çıkmak istemiyorum.)
• "He is not very smart. He is funny, though."
(O çok zeki değil. Ama komik.)
"Though" = "Ama, Fakat" (Bağlaç olarak)
- Cümlede zıtlık ifade eder. "But" veya "however"
yerine kullanılabilir. Genellikle iki cümle arasında kullanılır.
Örnekler:
• "I like the dress, though it's too expensive."
(Elbiseyi beğendim, ama çok pahalı.) "She is very kind, though sometimes a bit
rude."
(O çok kibar, ama bazen biraz kaba.)
I
-Not: "Though" bağlaç olarak kullanıldığında, "although" ile aynı anlamı taşır. "Though I was tired, I kept working." = "Although was tired, I kept working." (Yorgun olmama rağmen çalışmaya devam ettim.)
"Even though" = "Rağmen" (Güçlü bir zitlik ifade
eder)
- "Although" ile aynı anlama gelir, ama daha güçlü bir vurgu yapar.
Ornekler:
• "Even though I was sick, I went to work." (Hasta olmama rağmen işe gittim.)
• "Even though she tried hard, she failed the exam."
(Çok çabalamasına rağmen sınavda başarısız oldu.)
• "Even though it was cold, we went swimming." (Hava soğuk olmasına rağmen yüzmeye gittik.)
Konuşma dilinde en yaygın olanı: Cümle
sonunda "though" kullanımıdır.
"But" ve "though" aynı cümlede kullanılmaz: "I like it, but it's expensive though." -> (Yanlış)
"I like it, but it's expensive." -> (Doğru)
"I like it. It's expensive, though." -> (Doğru)
Sonuç: "Though" çok yönlü bir kelimedir ve özellikle konuşma dilinde cümle sonunda çok yaygın olarak kullanılır.