TEHEVVÜR:
Çok kızmak, çok öfkelenmek, sertlik; hilmin (yumuşaklığın) zıddı. Gadabın, kızmanın aşırısı. Atılganlık.
Tehevvür sâhibi hiddetli, sert olur. Bunun aksine hilm (yumuşaklık) denir. Halîm (yumuşak) kimse, gadaba sebeb olan şeyler karşısında kızmaz, heyecana gelmez. Korkak olan, kendisine zarar verir. Gadablı kimse ise hem kendine, hem de başkalarına zarar verir. Tehevvür, insanı küfre kadar götürür.
Hadîs-i şerîfte; "Gadab, îmânı bozar" buyruldu. Burada bildirilen gadabdan maksat tehevvürdür. Resûlullah'ın sallallahü aleyhi ve sellem dünyâ için gadaba geldiği görülmedi. Allah için gadaba gelirdi.
(M. Hâdimî)
Çok kızmak, çok öfkelenmek, sertlik; hilmin (yumuşaklığın) zıddı. Gadabın, kızmanın aşırısı. Atılganlık.
Tehevvür sâhibi hiddetli, sert olur. Bunun aksine hilm (yumuşaklık) denir. Halîm (yumuşak) kimse, gadaba sebeb olan şeyler karşısında kızmaz, heyecana gelmez. Korkak olan, kendisine zarar verir. Gadablı kimse ise hem kendine, hem de başkalarına zarar verir. Tehevvür, insanı küfre kadar götürür.
Hadîs-i şerîfte; "Gadab, îmânı bozar" buyruldu. Burada bildirilen gadabdan maksat tehevvürdür. Resûlullah'ın sallallahü aleyhi ve sellem dünyâ için gadaba geldiği görülmedi. Allah için gadaba gelirdi.
(M. Hâdimî)