Psikoloji Alanında Sistematik Duyarsızlaştırma
Organizmanın korku duyduğu, istemediği uyarıcı zaman içinde, yavaş yavaş, aşama aşama organizmaya yaklaştırılır. Böylece korkunun (istenmeyen davranışın) ortadan kaldırılması amaçlanır. Köpeklerden çok korkan çocuğa, önce ufak-şirin köpek resimleri gösterilir. Ardından çocuğun yakınına ufak-şirin bir köpek getirilir. Ardından normal bir köpek yavaş yavaş çocuğa yaklaştırılır. Topluluk önünde konuşmaktan korkan bir öğrenciye, önce 3- 5 kişi önünde konuşma yaptırılır. Sonra kişi karşısında, giderek artan dinleyici kitlesi karşısında konuşma yaptırılarak bu korkusu ortadan kaldırılır.
Sosyoloji Alanında Sistematik Duyarsızlaştırma
Tabi bu haliyle faydalı kullanılan sistematik duyarsızlaştırma sosyolojik boyutta toplumları, kitleleride yönetme veya tepkisizleştirme aracı olarakta kullanılmaktadır. Toplumlara filmler, televizyon, basın-yayın, reklamlar vs gibi yani genel olarak medya araçlar kullanılarak önce yukarıda anlatıldığı gibi küçük köpek yavruları gösterilecek sonra dozu giderek arttırıalarak aslında büyük tepki vermeleri gereken konularda bile artık tepki veremeyecek duyarsızlaştıracak hale getiriyorlar. Bir nevi sıradanlaşıyor ve mekanizma onu görmezden gelmeyi tercih etmeye başlıyor.
Bunu yapan kim?
Genelde büyük para sahipleri ve büyük ülkelerin diğer ülkeleri yönetme şeklidir.
Peki duyarsızlaştırılan ne?
İnsanların duyguları, tepkileri, düşünme biçimleri aslında yapılan işlem toplumu uyuşturmadır.
Bundan ne kazanıyorlar?
Hakları insanların elinden alıyorlar, ülkeleri ellerinden alıyorlar.
Örnek
Savaşları bir film gibi izlemeye başlayan toplumlar orada bir çocuğun ölüşüne ses çıkarmaz hale geliyor, o çocuğunun vatanının, geleceğinin elinden alınmasına ses çıkarmaz hale geliyor. Savaşı, kanı, vahşeti artık bir oyun gibi göre çocuklar, film gibi izleyen büyükler var. Tabi aynı duyarsızlaştırma ile bugün bu olanlara ses çıkarmayanların yarın farklı şekillerde buna benzer şeylerin kendi başlarına gelebilcekleri konusunda empati yapamacak kadar körelmiş bulunuyorlar.
Sonuç
İşte maalesef bilim her zaman insalara faydalı bir şekilde kullanılmıyor. Sistematik duyarsızlaştırmada bir çeşit silahtır hatta diğerlerinden daha da etkili.
Organizmanın korku duyduğu, istemediği uyarıcı zaman içinde, yavaş yavaş, aşama aşama organizmaya yaklaştırılır. Böylece korkunun (istenmeyen davranışın) ortadan kaldırılması amaçlanır. Köpeklerden çok korkan çocuğa, önce ufak-şirin köpek resimleri gösterilir. Ardından çocuğun yakınına ufak-şirin bir köpek getirilir. Ardından normal bir köpek yavaş yavaş çocuğa yaklaştırılır. Topluluk önünde konuşmaktan korkan bir öğrenciye, önce 3- 5 kişi önünde konuşma yaptırılır. Sonra kişi karşısında, giderek artan dinleyici kitlesi karşısında konuşma yaptırılarak bu korkusu ortadan kaldırılır.
Sosyoloji Alanında Sistematik Duyarsızlaştırma
Tabi bu haliyle faydalı kullanılan sistematik duyarsızlaştırma sosyolojik boyutta toplumları, kitleleride yönetme veya tepkisizleştirme aracı olarakta kullanılmaktadır. Toplumlara filmler, televizyon, basın-yayın, reklamlar vs gibi yani genel olarak medya araçlar kullanılarak önce yukarıda anlatıldığı gibi küçük köpek yavruları gösterilecek sonra dozu giderek arttırıalarak aslında büyük tepki vermeleri gereken konularda bile artık tepki veremeyecek duyarsızlaştıracak hale getiriyorlar. Bir nevi sıradanlaşıyor ve mekanizma onu görmezden gelmeyi tercih etmeye başlıyor.
Bunu yapan kim?
Genelde büyük para sahipleri ve büyük ülkelerin diğer ülkeleri yönetme şeklidir.
Peki duyarsızlaştırılan ne?
İnsanların duyguları, tepkileri, düşünme biçimleri aslında yapılan işlem toplumu uyuşturmadır.
Bundan ne kazanıyorlar?
Hakları insanların elinden alıyorlar, ülkeleri ellerinden alıyorlar.
Örnek
Savaşları bir film gibi izlemeye başlayan toplumlar orada bir çocuğun ölüşüne ses çıkarmaz hale geliyor, o çocuğunun vatanının, geleceğinin elinden alınmasına ses çıkarmaz hale geliyor. Savaşı, kanı, vahşeti artık bir oyun gibi göre çocuklar, film gibi izleyen büyükler var. Tabi aynı duyarsızlaştırma ile bugün bu olanlara ses çıkarmayanların yarın farklı şekillerde buna benzer şeylerin kendi başlarına gelebilcekleri konusunda empati yapamacak kadar körelmiş bulunuyorlar.
Sonuç
İşte maalesef bilim her zaman insalara faydalı bir şekilde kullanılmıyor. Sistematik duyarsızlaştırmada bir çeşit silahtır hatta diğerlerinden daha da etkili.
