En basit tanımıyla pareidolia (ya da "hatalı anlam yükleme") bir şeyi, aslında olmadığı bir diğer şeye benzetmektir.
Daha teknik tanımıyla pareidolia; bir gözlemcinin, belirsiz uyaranlar aracılığıyla haberdar olduğu bir şeyi, aşina olduğu diğer şeye benzetmesi durumudur. Burada "belirsiz uyaranlar"dan kasıt, benzetilen şeyin aşina olunan diğer şeye sadece yüzeysel olarak benziyor olmasıdır.
Eğer bulutlarda hayvanlar veya yukarıdaki fotoğraftaki gibi "tanıdık cisimler"e ait şekiller gördüğünüzü düşündüyseniz, hayatınızda en azından bir defa pareidolia deneyimlemişsiniz demektir.
Pareidolia genellikle net olarak görülemeyen cisim veya yapıları daha önceden bilinen cisimlere benzetme şeklinde karşımıza çıksa da, kimi zaman "tost üzerinde ünlü bir kişiyi görme" gibi ilginç boyutlara da varabilmektedir.
Diğer bilinen örnekleri bulutlarda şekiller görme, düşük çözünürlüklü fotoğraflarda uzaylılar veya insan yüzleri görme, geri çalınan kaset, CD veya plaklarda gizli mesajlar duyma, vb. sanrılı durumlardır. Ancak pareidolia, sadece bulutlarla ilgili bir durum değildir ve sesleri benzetmek gibi çok farklı şekillerde karşımıza çıkabilir.
Bu durum, sinirbilimde rastgele gelen uyaranlara beynin halihazırda bilinen bir bilgiyi çağırmasıyla verdiği tepki olarak bilinmektedir. Bir tür afofeni örneğidir; yani alakasız veriler arasında ilişki kurarak soru işaretlerini giderme yöntemi olarak görülür. Beynin, çelişen uyaranları çözmesi için geliştirdiği kusurlu yöntemlerden sadece birisidir.
Nano klozet?
Görseldeki cisim her ne kadar mini bir tuvalet gibi gözükse de, aslında görüntü bir entegre devrenin 15.000 kat büyütülmesiyle elde edildi ve gördüğünüz açıklık yaklaşık 1 nanometre genişliktedir. Fotoğraf, Japonya'da bulunan SII Nanotechnology isimli laboratuvarda, bir elektron mikroskobu ile çekildi. Bu fotoğraf, 49. Uluslararası Elektron, İyon ve Foton Işını Teknolojisi ve Nanoüretimi Konferansı'nda düzenlenen Sıradışı/Güzel Mikrogörsel Yarışması'nda "En Sıradışı Fotoğraf" kategorisinde birinci seçildi. Fotoğrafın açıklamasına göre ise görselde görünen, devre üzerindeki hatalardan biri...
Kaynak : Science Is Awesome
Carl Sagan ve Julian Huxley gibi bilim insanları tarafından pareidolia olgusunun evrimsel süreçte insanın kendine benzeyen diğer varlıkları tanımlaması için evrimleştirdiği bir özellik olduğu ileri sürülmüştür; buna ilerleyen kısımlarda geleceğiz. Bu konuda tartışmalar sürüyor olsa bile, günümüzde bu araştırmacıların haklılık payı bulunduğu ve vahşi doğada bu özelliğin insanın hayatta kalmasına katkı sağlamış olabileceği düşünülmektedir. Pareidolia, günümüzde insan evrimi ve psikoloji dahilinde incelenmektedir. En sık görülen durumun cisimleri insan yüzlerine benzetme, alakasız sesleri insan seslerine benzetme şeklinde olması, ileri sürülen fikirlerin doğruluk payı olabileceğini göstermektedir.
Daha teknik tanımıyla pareidolia; bir gözlemcinin, belirsiz uyaranlar aracılığıyla haberdar olduğu bir şeyi, aşina olduğu diğer şeye benzetmesi durumudur. Burada "belirsiz uyaranlar"dan kasıt, benzetilen şeyin aşina olunan diğer şeye sadece yüzeysel olarak benziyor olmasıdır.
Eğer bulutlarda hayvanlar veya yukarıdaki fotoğraftaki gibi "tanıdık cisimler"e ait şekiller gördüğünüzü düşündüyseniz, hayatınızda en azından bir defa pareidolia deneyimlemişsiniz demektir.
Pareidolia genellikle net olarak görülemeyen cisim veya yapıları daha önceden bilinen cisimlere benzetme şeklinde karşımıza çıksa da, kimi zaman "tost üzerinde ünlü bir kişiyi görme" gibi ilginç boyutlara da varabilmektedir.
Diğer bilinen örnekleri bulutlarda şekiller görme, düşük çözünürlüklü fotoğraflarda uzaylılar veya insan yüzleri görme, geri çalınan kaset, CD veya plaklarda gizli mesajlar duyma, vb. sanrılı durumlardır. Ancak pareidolia, sadece bulutlarla ilgili bir durum değildir ve sesleri benzetmek gibi çok farklı şekillerde karşımıza çıkabilir.
Bu durum, sinirbilimde rastgele gelen uyaranlara beynin halihazırda bilinen bir bilgiyi çağırmasıyla verdiği tepki olarak bilinmektedir. Bir tür afofeni örneğidir; yani alakasız veriler arasında ilişki kurarak soru işaretlerini giderme yöntemi olarak görülür. Beynin, çelişen uyaranları çözmesi için geliştirdiği kusurlu yöntemlerden sadece birisidir.
Nano klozet?
Görseldeki cisim her ne kadar mini bir tuvalet gibi gözükse de, aslında görüntü bir entegre devrenin 15.000 kat büyütülmesiyle elde edildi ve gördüğünüz açıklık yaklaşık 1 nanometre genişliktedir. Fotoğraf, Japonya'da bulunan SII Nanotechnology isimli laboratuvarda, bir elektron mikroskobu ile çekildi. Bu fotoğraf, 49. Uluslararası Elektron, İyon ve Foton Işını Teknolojisi ve Nanoüretimi Konferansı'nda düzenlenen Sıradışı/Güzel Mikrogörsel Yarışması'nda "En Sıradışı Fotoğraf" kategorisinde birinci seçildi. Fotoğrafın açıklamasına göre ise görselde görünen, devre üzerindeki hatalardan biri...
Kaynak : Science Is Awesome
Carl Sagan ve Julian Huxley gibi bilim insanları tarafından pareidolia olgusunun evrimsel süreçte insanın kendine benzeyen diğer varlıkları tanımlaması için evrimleştirdiği bir özellik olduğu ileri sürülmüştür; buna ilerleyen kısımlarda geleceğiz. Bu konuda tartışmalar sürüyor olsa bile, günümüzde bu araştırmacıların haklılık payı bulunduğu ve vahşi doğada bu özelliğin insanın hayatta kalmasına katkı sağlamış olabileceği düşünülmektedir. Pareidolia, günümüzde insan evrimi ve psikoloji dahilinde incelenmektedir. En sık görülen durumun cisimleri insan yüzlerine benzetme, alakasız sesleri insan seslerine benzetme şeklinde olması, ileri sürülen fikirlerin doğruluk payı olabileceğini göstermektedir.