Küçük kız, hüzünlü bir yabancıya gülümsedi. Hüzünlü adam bu saf ve içten gülümseyiş karşısında kafasındaki problemleri bir anlığına unutup küçük kıza gülümseyişle karşılık verdi. Birden, yakın geçmişte kendisine yardım eden bir dosta teşekkür etmediğini hatırladı. Eski arkadaşına hemen bir not yazıp yolladı.
Aldığı teşekkür mektubu eski dost'u öylesine keyiflendirdi ki, öğle yemeklerini yediği lokantada çalışan garson kıza çok yüklü bir bahşiş bıraktı.
Garson kız hayatında ilk kez bu kadar çok bahşiş alıyordu. Akşam eve dönerken, her zaman köşe başında oturan yoksul adamın şapkasına bir teklik bıraktı.
Yoksul adam iki gündür doğru dürüst bir şey yememişti. Yüreği minnetle doldu. Karnı, belki de aylardır ilk kez böylesine doymuştu. Bodrum katındaki küçük odasına giderken keyfinden ıslık çalıyordu.
Islığı işiten bir köpek yavrusu soğuktan donmuş bir halde yanına geldiğinde onu da kucağına alarak bodrum kattaki odasına götürdü.
Küçük köpek gecenin soğuğundan kurtulduğu için mutluydu. Sıcak odada sabaha kadar koşuşturdu.
Gece yarısını birkaç saat geçmişken küçük köpek acı acı havlayarak uyandırdı yoksul adamı. Bir duman kokusu vardı odada. Adamla birlikte odadan dışarı çıkan küçük köpek havlamalarıyla tüm binayı ayağa kaldırdı. Başlamakta olan bir yangın herkesin desteğiyle söndürüldü.
Dumandan boğulmak üzere olan küçük çocuklar şimdi anne-babalarının kucağında gülümsüyorlardı. Ayırt etmeksizin ve herkese. Hüzünlü adamlara bile. Bir tebessümün sonucuydu küçük çocukların hala anne babalarının kucağında gülümseyişleri.