Meleklere İman
Melek, Allahü teala tarafından yaratılmış, erkeklik ve dişilikleri olmayan ve Allahü teala'ya itaatten ayrılmayan gözle görülmeyen nuranî varlıklardır.
Melekler nurdan yaratılmışlardır. Yemezler, içmezler uyumazlar, doğuğ doğurmazlar. Yüce Allah'ın emirlerine asla isyan etmezler. Hiçbir günah işlemezler. Devamlı Allah'a ibadet ederler. Bizler ruhumuzu göremediğimiz gibi melekleri de göremeyiz.
"Şüphesiz Rabbin katındaki (Melek)ler O'na ibadet etmekten büyüklenmezler. O'nu tesbih ederler, yalnız O'na secde ederler." (A’raf suresi, 206. ayet)
İnanlar meleklerin varlığına iman etmekle yükümlüdürler. Varlıkları peygamberler ve onlara verilen kitablar tarafından bildirilmiştir. Melekleri inkar etmek, bütün peygamberleri ve kitapları inkar etmek demektir. Bu da caiz olmaz. Onun için meleklere iman etmek imanın şartlarından birisidir, bizim de dinimizin şartıdır.
Meleklerin en büyükleri şunlardır: Cebrail, İsrafil, Mikail, Azrail.
Cebrâîl Aleyhisselam;
Peygamberlere vahiy getirmekle görevlidir. Bütün peygamberlere vahyi getiren Cebrâil’dir. Kur’an’a göre o, karşı konulmayacak bir güce, üstün ve kesin bilgilere sahip, Allah nezdinde çok itibarı olan ve diğer meleklerin kendisine itaat ettiği şerefli bir elçidir.
Mikail Aleyhisselam;
Tabiat olaylarını düzenlemekle görevlendirmiştir. Kelime olarak, "Allah’ın küçük ve sevgili kulu" anlamına gelen Mikail Kur’an’ın bir yerinde Cebrail ile birlikte geçmektedir;
Azrail Aleyhisselam;
İnsanların ölüm zamanı geldiğinde onların canını olmakla görevlidir. Bu melek Kur’an ve sahih hadislerde, Azrâîl ismiyle değil, melekü’l-mevt (ölüm meleği) şeklinde geçmektedir. Her insanın canını almakla görevli bir ölüm meleği vardır. Azrâîl bu meleklerin başıdır.
İsrafil Aleyhisselam;
Allah’ın emri ile kıyamet kopacağı zaman sûr'u üflemekle görevlendirilmiştir. Bir hadiste İsrâfil, sahib-i karn (sûr’un sahibi, borunun sahibi) olarak isimlendirilmiştir (Tirmizî, Kıyamet, 8). İsrafil sûr’u iki defa üfleyecektir. Birinci defa üfürdüğünde göklerde ve yerde bulunan her şey yok olacaktır.
"Sûr’a üfürüleceği ve Allah’ın dilediği kimselerden başka, göklerdeki herkesin, yerdeki herkesin korkuya kapılacağı günü hatırla. Hepsi de boyunlarını bükerek O’na gelirler." (Neml suresi, 87. ayet)
İkinci defa üfürdüğünde, bütün insanlar tekrar dirilecek ve mahşer yerinde toplanmak üzere sevk edileceklerdir, "Sûr’a üfürülür. Bir de bakarsın kabirlerden çıkmış Rablerine doğru akın akın gitmektedirler." (Yasin suresi, 51. ayet)
Melek, Allahü teala tarafından yaratılmış, erkeklik ve dişilikleri olmayan ve Allahü teala'ya itaatten ayrılmayan gözle görülmeyen nuranî varlıklardır.
Melekler nurdan yaratılmışlardır. Yemezler, içmezler uyumazlar, doğuğ doğurmazlar. Yüce Allah'ın emirlerine asla isyan etmezler. Hiçbir günah işlemezler. Devamlı Allah'a ibadet ederler. Bizler ruhumuzu göremediğimiz gibi melekleri de göremeyiz.
"Şüphesiz Rabbin katındaki (Melek)ler O'na ibadet etmekten büyüklenmezler. O'nu tesbih ederler, yalnız O'na secde ederler." (A’raf suresi, 206. ayet)
İnanlar meleklerin varlığına iman etmekle yükümlüdürler. Varlıkları peygamberler ve onlara verilen kitablar tarafından bildirilmiştir. Melekleri inkar etmek, bütün peygamberleri ve kitapları inkar etmek demektir. Bu da caiz olmaz. Onun için meleklere iman etmek imanın şartlarından birisidir, bizim de dinimizin şartıdır.
Meleklerin en büyükleri şunlardır: Cebrail, İsrafil, Mikail, Azrail.
Cebrâîl Aleyhisselam;
Peygamberlere vahiy getirmekle görevlidir. Bütün peygamberlere vahyi getiren Cebrâil’dir. Kur’an’a göre o, karşı konulmayacak bir güce, üstün ve kesin bilgilere sahip, Allah nezdinde çok itibarı olan ve diğer meleklerin kendisine itaat ettiği şerefli bir elçidir.
Mikail Aleyhisselam;
Tabiat olaylarını düzenlemekle görevlendirmiştir. Kelime olarak, "Allah’ın küçük ve sevgili kulu" anlamına gelen Mikail Kur’an’ın bir yerinde Cebrail ile birlikte geçmektedir;
Azrail Aleyhisselam;
İnsanların ölüm zamanı geldiğinde onların canını olmakla görevlidir. Bu melek Kur’an ve sahih hadislerde, Azrâîl ismiyle değil, melekü’l-mevt (ölüm meleği) şeklinde geçmektedir. Her insanın canını almakla görevli bir ölüm meleği vardır. Azrâîl bu meleklerin başıdır.
İsrafil Aleyhisselam;
Allah’ın emri ile kıyamet kopacağı zaman sûr'u üflemekle görevlendirilmiştir. Bir hadiste İsrâfil, sahib-i karn (sûr’un sahibi, borunun sahibi) olarak isimlendirilmiştir (Tirmizî, Kıyamet, 8). İsrafil sûr’u iki defa üfleyecektir. Birinci defa üfürdüğünde göklerde ve yerde bulunan her şey yok olacaktır.
"Sûr’a üfürüleceği ve Allah’ın dilediği kimselerden başka, göklerdeki herkesin, yerdeki herkesin korkuya kapılacağı günü hatırla. Hepsi de boyunlarını bükerek O’na gelirler." (Neml suresi, 87. ayet)
İkinci defa üfürdüğünde, bütün insanlar tekrar dirilecek ve mahşer yerinde toplanmak üzere sevk edileceklerdir, "Sûr’a üfürülür. Bir de bakarsın kabirlerden çıkmış Rablerine doğru akın akın gitmektedirler." (Yasin suresi, 51. ayet)