Chen

🇵🇸
Forum Sorumlusu
Katılım
9 Ocak 2020
Mesajlar
46,760
Çözümler
4
Tepki puanı
13,749
Puanları
113
Konum
.
Cinsiyet
Kadın
56306913_134320287692857_6449610451652361090_n.jpg






Özellikle soğuk günlerde veya hafta sonlarında saatler boyunca yatakta kalma isteği birçok insan için alışılagelmiş bir durum. Ancak klinomani olarak adlandırılan yataktan çıkamama sendromunda ise kötü havalarda yataktan çıkmak kişiler için tam bir işkence olabiliyor. Bu kişiler genellikle gün boyu yatakta kalmak isteyebiliyor. Uyuma takıntısı anlamına da gelen klinomanide kişiler yatak, yorgan ve yastıklarına aşırı bir sevgi ve bağlılık hissediyor.

Klinomani sahibi kişiler yalnızca kötü havalarda değil, güneşli günlerde de tüm gün yatakta kalmak isteyebiliyor, yatak bu kişiler için koruyucu bir kalkan görevi üstleniyor. Böylece tüm sorunlardan, sıkıntılardan kaçabileceklerini düşünüyorlar.


EN ÇOK KADINLARDA GÖRÜLÜYOR

Din, dil, ırk gözetmeden dünyadaki tüm toplumlarda görülebilen bu rahatsızlığın daha çok kadınlarda görülürken erkekleri de etkileyebildiğini belirten Emsey Hospital Psikiyatri Uzmanı Dr. Orhan Karaca, yaşanan durumun psikiyatrik bir bozukluk olmadığı düşüncesinin, kişilerin tedavi için başvurularını geciktirebileceğini ve bu durumun ciddi sonuçlar doğurabileceğinin önemini vurguluyor.

BU İSTEĞİN ALTINDA YATAN TEMEL SEBEPLER NELER?

Depresyona meyilli kişilerde daha sık görülen klinomanide beyindeki kimyasal dengenin bozulması sonucu depresyon riskinin oluştuğunu aktaran Dr. Karaca, klinomaninin bir uyku hastalığı ya da rahatsızlığı değil, yatakta vakit geçirme istediği olduğunu vurguluyor.

KLİNOMANİ’DEN KURTULMAK MÜMKÜN MÜ?

“Bu kişiler saat kaç olursa olsun uyanma konusunda sıkıntı yaşamazlar. Sadece uyanık dahi olsalar yataklarından kalkmak ve oradan ayrılmak istemezler. Hazza düşkün ya da irade zayıflığı yaşayan bazı kişilerde de bu durum sık görülür” diyen Psikolog Karaca, klinomaninin tedavisi hakkında ise şunları söylüyor:

“Kişinin kendini işlevsel hissettiği bir yaşam tarzı seçmesi gerekir. Yaşamlarında zorluklar olan kişilerin zorluklarla baş etmek için yakınlarından destek alması, bu konuda yeterli desteği yoksa uzman yardımı alması yararlı olur. Kişinin iş yaşamı kadar dinlendiği, mola verdiği tatil süreçlerine de dikkat etmesi, kendine zaman ayırması bu riski azaltır. Kişinin yaşamı (geçmişi, bugünü, geleceği) yorumlayış biçimi de kendini mutsuz ve depresif hissetmesine neden olabilir. Bu nedenle şema terapi ve bilişsel davranışçı terapi başta olmak üzere terapilerin kişinin düşünce dünyasını ele almada ve gereken değişme ya da esnemelerin yapılmasında önemli rolleri vardır.”

Clinomania.jpg

Klinomani olup olmadığını nasıl anlarsın?


Yatağımızda uzanmak istemek ya da kalkmak için tembel olmak, otomatik olarak klinomani gibi bir rahatsızlığımız olduğu anlamına gelmez. Özellikle bizim gibi telaşlı bir yaşam temposuna sahip toplumlarda, çoğu zaman yorgun olmamız ve saatlerce uzanmak istememiz nispeten normaldir.

Sorun, yatakta yatma arzusu bir saplantı haline geldiğinde ortaya çıkar Bu, işimizi, sosyal hayatımızı veya aile hayatımızı etkiler. Bu, kişinin endişelenmesi ve bir akıl sağlığı uzmanını ziyaret etme ihtiyacını artırması gereken zamandır.

Clinomania bir anksiyete bozukluğu olarak kabul edilmekle birlikte, semptomları diğer akıl hastalıklarında ortaya çıkabilir depresyon veya şizofreni gibi.

Süresiz olarak yatakta kalma eğilimi, tedavi görmemiş bazı depresif hastaların son dönemini sıklıkla işgal eder. Clinomania, sinirlilik, sürekli üzüntü, anhedoni (zevk alamama) veya sık ağlama gibi depresyona özgü diğer semptomlarla birlikte bir başka uyumsuz semptom olarak kendini gösterir.

Klinomaninin bir semptom olarak ortaya çıkabileceği akıl hastalıklarından bir diğeri de şizofrenidir. Belirli bir şizofreni alt tipi olan katatonikte, hastanın sonuçta vücut sertliği ile birlikte hareketsizlik veya katalepsi dönemleri yaşaması yaygındır. Bu bazen saatlerce yatakta ya da kanepede yatmalarına neden olur.


Clinomania ve dysania: farklılıklar

Bir saplantı ve aşırı bir yatakta kalma ihtiyacını içeren klinomaniden daha önce bahsetmiştik. Fakat, Başka benzer bir bozukluk var mı?

Dysania, bundan muzdarip kişilerin uyandıklarında kafalarının karışmasına neden olan psikolojik bir bozukluktur., ayağa kalkmak zorunda kaldığında sinirlilik ve öfke belirtileri gösteriyor.

Bunun nedeni, vücutlarının onlardan daha fazla uyumalarını ve yatakta yatma sürelerini uzatmalarını istemesi, aynı zamanda kalkma ve gitme zamanının da geldiğini fark etmeleridir.
klinomani-2.jpg



Bu gerçek daha da fazla hayal kırıklığı yaratır, çünkü uzmanlara göre bu dinlenme eksikliği motivasyon eksikliği (iş, aile, kişisel nedenler vb. İçin) ile ilişkilidir ve bu da çarşaflardan çıkmayı daha da zorlaştırır. .

Uzmanlara göre, dysania, sahip olduğumuz uyku düzenimizdeki değişiklik nedeniyle büyüyen bir bozukluktur: daha sonra her yattığımızda ve genellikle bunu, akıllı telefonlar ve tabletler gibi her türlü dijital ekrana maruz kaldıktan sonra yapıyoruz. bu da uykuya dalmayı daha da zorlaştırır.

Dysania'nın, klinomanide olduğu gibi (anksiyete bozukluğu olarak tedavi edilir) kendi başına bir hastalık olarak görülmemesine rağmen, bu problemin zamanla sürmemesi için mümkün olan en kısa sürede çözülmesi önemlidir: Örneğin, çalar saat çaldığında vücudun dinlenmesi için yeterince saat uyumak.
 
Üst Alt