- Katılım
- 17 Tem 2023
- Mesajlar
- 11,647
- Çözümler
- 1
- Tepki puanı
- 3,034
- Puanları
- 113
- Konum
- ab inferno
- Cinsiyet
- Kadın
Ülkemizin güney illerinden birinde, klimanın henüz yaşamımıza girmediği yıllarda çocuk olmuş biri olarak klimaya bayılırım. Kurbağalar kadar sık suya girilen; öğlen saatlerinde sokağa çıkılmayan bir coğrafyada klimanın anlamı gerçekten bir başkadır. Ancak bizim oralarda bile klimayı sevenler kadar sevmeyenler hatta klimadan nefret edenler vardır.
Klima severlerle sevmeyenler bir ofisi ya da evi paylaşmak zorunda kaldığında sıcak havanın bunaltıcılığına bir de klima savaşlarının gerginliği eklenir. Klima savaşlarında mesai harcadığım yıllarda, klimaya bağladığım hiçbir rahatsızlığım olmadığından klima karşıtlığının psikolojik olduğundan da şüphelenirdim. Neyse ki sonunda konu ile ilgili bilimsel araştırmalara ulaştım ve klima karşıtlığının tıpkı klima sevgisi gibi yersiz olmadığını anladım. Bu makalede klimanın olası zararlarını ve bunlardan kaçınmak için neler yapabileceğimizi özetleyeceğim. Konu ile ilgili bilimsel araştırmaları kendiniz okumak isterseniz, kaynaklardaki bağlantılara tıklayabilirsiniz.
Aslında teknik olarak klima hastalığa neden olmaz ancak klimanın çevreyle girdiği etkileşim, hasta olmamıza yol açabilir. Örneğin; “Klima Hastalığı” olarak adlandırılan bir durum vardır. Bu hastalık, soğuk ve havasız bir ortamda uzun süre kalmanın sonucunda oluşan rahatsızlık hissi olarak tarif edilmektedir. Bu rahatsızlık hissi ortaya çıktığında, insanlar genellikle dışarı çıkma ve temiz hava soluma arzusu hissettiklerini ifade ederler. Öte yandan klima astım ve alerjilerden muzdarip insanlar için de büyük bir nimettir. Gelelim klimanın yol açabileceği sorulara!
Klimanın çalıştığı ortam kötü bakteriler ve küflerle doluysa klimanız doğal olarak bu enfekte olmuş havayı dolaştıracaktır. Bazı klima cihazları partikül maddeleri süzmek için tasarlanmış olsa da bir odanın duvarlarında, zemininde veya tavanında bulunan bakteri, mantar veya diğer mikroorganizmaların solunmasını engelleyemezler.
Daha da kötüsü bakımı yapılmayan klima cihazlarının mantar ve bakteriler tarafından mesken tutulmasıdır.
Klimanın ortamdan hava çekebilmesi için yoğuşma gerekir. Yoğuşma sonucunda oluşan nemli bobinler düzenli aralıklarla temizlenmezse bakteri ve mantarlar için son derece elverişli bir ortam halini alır. Bu nedenle hastalığa neden olan mikroorganizmaları uzaklaştırmak için klima sisteminin bakımının düzenli olarak yapılması, filtrelerinin yenilenmesi gerekir.
Klima ile kan basıncı arasında bir ilişki olup olmadığı konusundaki araştırmalar devam etmektedir. Bazı çalışmalarda, klimanın kan basıncı üzerinde etkili olduğuna dair bulgular elde edilmiştir. Vücudumuzun ısı kaybını önlemek amacı ile küçük arterlerin daralmasının kanın akışkanlığını etkileyerek, kan basıncını yükselttiği görülmüştür. Bu nedenle hipertansiyonu olanların klimalı ortamlarda dikkatli olmaları, klimaya çok yakın bir yerde uzun süre bulunmamaları ve hepsinden önemlisi düzenli olarak mola verip temiz hava solumak için dışarı çıkmak çok faydalı olur.
Klima severlerle sevmeyenler bir ofisi ya da evi paylaşmak zorunda kaldığında sıcak havanın bunaltıcılığına bir de klima savaşlarının gerginliği eklenir. Klima savaşlarında mesai harcadığım yıllarda, klimaya bağladığım hiçbir rahatsızlığım olmadığından klima karşıtlığının psikolojik olduğundan da şüphelenirdim. Neyse ki sonunda konu ile ilgili bilimsel araştırmalara ulaştım ve klima karşıtlığının tıpkı klima sevgisi gibi yersiz olmadığını anladım. Bu makalede klimanın olası zararlarını ve bunlardan kaçınmak için neler yapabileceğimizi özetleyeceğim. Konu ile ilgili bilimsel araştırmaları kendiniz okumak isterseniz, kaynaklardaki bağlantılara tıklayabilirsiniz.
Aslında teknik olarak klima hastalığa neden olmaz ancak klimanın çevreyle girdiği etkileşim, hasta olmamıza yol açabilir. Örneğin; “Klima Hastalığı” olarak adlandırılan bir durum vardır. Bu hastalık, soğuk ve havasız bir ortamda uzun süre kalmanın sonucunda oluşan rahatsızlık hissi olarak tarif edilmektedir. Bu rahatsızlık hissi ortaya çıktığında, insanlar genellikle dışarı çıkma ve temiz hava soluma arzusu hissettiklerini ifade ederler. Öte yandan klima astım ve alerjilerden muzdarip insanlar için de büyük bir nimettir. Gelelim klimanın yol açabileceği sorulara!
Solunum Sorunları ve Boğaz Ağrısı
Klimalar tarafından üretilen soğuk hava aslında zararlı değildir. Hatta bilakis solunum sorununa yol açan hastalıklardan muzdarip olan insanlar için klimalı ortamlar çok daha güvenlidir. Sıkıntı ise klimanın çalıştığı ortamdaki bakterilerin ve mantarların gelişimi önlenemediğinde ortaya çıkar.Klimanın çalıştığı ortam kötü bakteriler ve küflerle doluysa klimanız doğal olarak bu enfekte olmuş havayı dolaştıracaktır. Bazı klima cihazları partikül maddeleri süzmek için tasarlanmış olsa da bir odanın duvarlarında, zemininde veya tavanında bulunan bakteri, mantar veya diğer mikroorganizmaların solunmasını engelleyemezler.
Daha da kötüsü bakımı yapılmayan klima cihazlarının mantar ve bakteriler tarafından mesken tutulmasıdır.
Klimanın ortamdan hava çekebilmesi için yoğuşma gerekir. Yoğuşma sonucunda oluşan nemli bobinler düzenli aralıklarla temizlenmezse bakteri ve mantarlar için son derece elverişli bir ortam halini alır. Bu nedenle hastalığa neden olan mikroorganizmaları uzaklaştırmak için klima sisteminin bakımının düzenli olarak yapılması, filtrelerinin yenilenmesi gerekir.
Klima hastalığa yol açar mı?
Klima ile sağlanan çok düşük sıcaklıkta uzun süre bulunmak birkaç farklı nedenle hastalığa yol açabilir. Bu sebepleri sıralayacak olursak;- Soğuk algınlığına yol açan virüsler, bu ortamda daha kolay gelişme imkânı bulur. Konu ile ilgili yapılan pek çok çalışma, bazı virüslerin soğuk ve nemsiz ortamda daha iyi geliştiklerini doğrulamıştır.
- Diğer bir sebep ise aşırı soğuk ortamda arterlerin daralmasıdır. Vücudumuz soğuk ortamlarda ısı kaybetmekten korunmak için (savunma mekanizmamızın bir parçası olarak) arterleri daraltır. Damarlarımızdaki daralma, vücudumuzu virüslere karşı koruyan beyaz kan hücrelerimizin akışını azaltarak hastalığa karşı savunmamızı düşürür.
- Klimanın neden olduğu kuru ortam, burnumuzdaki nemi de buharlaştırarak burnumuzun kurumasına ve enfeksiyona karşı daha duyarlı bir hale gelmesine yol açar.
- Aşırı kuru ortamda uzun süre kalmanın cildimizin de kurumasına yol açarak cilt hassasiyetlerinin de artmasına neden olur.
- Bilhassa klima saatlerce çalıştırılacaksa klimanın düşük bir ısıda çalıştırılmaması önerilir.
- Kuruluğu dengelemek için klimanın çalıştığı ortamda uzun süre kalınması durumunda bol su içmek ve nemlendirici kullanmak gibi önlemler olumsuz etkileri azaltabilir.
Doktor Kayıtları
Araştırmalar klimalı ortamlarda daha fazla zaman harcayan insanların, sağlık hizmetlerinden daha fazla yararlandığını göstermektedir. Düzenli ve sürekli klima kullanımının kulak burun boğaz ve solunum problemleri ile ilgili şikayetlerin arttığını göstermiştir.Klima ile kan basıncı arasında bir ilişki olup olmadığı konusundaki araştırmalar devam etmektedir. Bazı çalışmalarda, klimanın kan basıncı üzerinde etkili olduğuna dair bulgular elde edilmiştir. Vücudumuzun ısı kaybını önlemek amacı ile küçük arterlerin daralmasının kanın akışkanlığını etkileyerek, kan basıncını yükselttiği görülmüştür. Bu nedenle hipertansiyonu olanların klimalı ortamlarda dikkatli olmaları, klimaya çok yakın bir yerde uzun süre bulunmamaları ve hepsinden önemlisi düzenli olarak mola verip temiz hava solumak için dışarı çıkmak çok faydalı olur.