Gabriel Marcel'e göre, ahlaki ve etik anlamda bağlanmanın en somut örneği sadakattir. "Sadakat bir insanın ahlaki yapılanması açısından vazgeçilmez bir etik şifredir." Sadakatin anlamlandırılmasındaki yanlış anlaşılmalar, sadakatin "itaat" ile karıştırılmasına sebebiyet vermiştir.
Özellikle romantik ilişkilerde, kıskançlık dolayısıyla birbirini veya partneri kısıtlama, kontrol etme, gözetleme, takip etme, zorbalık yapma, güvenmeme gibi tutumlar, aslında o ilişkinin bir "sadakat ilişkisi" değil, "tahakküm ilişkisi" olduğunu gösterir. Bir kişi sizi, sırf siz onu kısıtlıyor, kontrol ediyor, gözetim altında tutuyor ve korkutuyorsunuz diye aldatmıyorsa ya da size "sadakatsizlik" göstermiyorsa, orada "sadakat"ten söz edilemez; tahakküm altındaki sadakatin adı "itaat"tir. Bu bir aşk veya sevgi ilişkisi değildir, otantik ilişkiyi ve derin bir bağlılığı işaret etmez; olsa olsa köle-efendi ilişkisi olur.
Hakiki bir sadakat ancak karşılıklı hür kılmaya bağlıdır. "Öteki açısından kendimde veya kendi açımdan ötekinde, saf bir kendiliğindenliği içeren sadakati ancak bu şekilde yakalarım."
İtaat "talep edilen", "sadakat" ise hak edilen bir şeydir. Zorunlulukla değil, hür iradeyle gösterildiğinde "sadakat" hakiki anlamını kazanır.
Gabriel Marcel, Homo Viator'da "boyun eğme ve itaat etme" ile "bağlanma ve sadakat" arasında ayrım yapar.
Bağlanma ve sadakat, ilişki kurulan öteki'ne hür bir karşılıktır, hür bir cevaptır.
(Metinde tırnak içerisindeki alıntılar Gabriel Marcel'e aittir.)
Fotoğraf: Anna Karina & Jean-Luc Godard