MÖ 4. yüzyılda antik Atina'da yaşadığı tahmin edilen Agnodice, ilk kadın ebe veya doktor olarak tanınan efsanevi bir figürdür.

Hyginus'a göre Agnodice, ünlü Yunan Doktor Herophilus'tan tıp eğitimi aldı ve memleketi Atina'da erkek kılığında doktor olarak çalıştı. Çünkü o zamanlar kadınların tıp alanında bulunması yasaktı. Kadın hastalar arasındaki popülaritesi arttıkça, rakip doktorlar onu Atinalı kadınları baştan çıkarmakla suçladı.
Yargılandığı sırada idam cezasından kurtulmak için tuniğini kaldırarak jüriye cinsiyetini açıkladı. Bu sefer de bir kadın olarak yasa dışı doktorluk yapmakla suçlandı fakat onun tarafından tedavi edilen üst sınıf Atinalı kadınlar, etkili tedavilerinden dolayı onu överek savundu. Sonunda beraat etti ve Atina'da, kadınların doktor olamayacağını söyleyen yasa iptal edildi.

Fakat yeni yasada da, kadın doktorların yalnızca kadın hastalara hizmet verebileceği yönünde kısıtlamaya gidildi. Agnodice de, erkek pratisyenlerden utanan veya açıkça reddeden hamile kadınlara yardım etti.
Agnodice Gerçek mi?
Hikâyesi Romalı yazar Gaius Julius Hyginus tarafından Fabulae'sinde anlatılmıştır. Agnodice'in genellikle tarihi bir şahsiyet olduğuna inanılmaz ancak hikayesi sıklıkla ebelik veya tıpla uğraşan kadınlar için bir emsal olarak veya bunlardan herhangi birine karşı bir argüman olarak kullanılır.Modern bilim insanları ise Agnodice'nin gerçek bir tarihsel figür olduğundan şüphe duyarlar.[5] Bunun sebeplerin en büyükleri arasında; böyle birisinin yaşadığına dair yeterince doküman bulunmaması ve edebi ve epigrafik kanıtların ebelerin varlığına işaret etmesine rağmen, Hyginus'un anlatılarında, Agnodice'den önce Atina'da hiçbir "ebe" olmadığı iddiasının mantıksızlığı sayılabilir.
Ayrıca yine Hyginus, Agnodice'ye tıp ilmini Herophilus’un öğrettiğini iddia eder. Genellikle jinekoloji üzerine yaptığı çalışmalarla tanınan ve yumurtalıkların keşfiyle tanınan eski bir doktor olan Chalcedon'lu Herophilus 3. ve 4. yüzyıllarda yaşadığı bilinmektedir. Bu durumda, Agnodice’in yaşadığı iddia edilen yüzyılla ilgili de şaibe oluşmaktadır.
Tarihte Benzer Hikâyeler Bulunuyor
Agnodice'ninkine benzer hikâyeler, Greko-Romen kültürünün yanı sıra antik Akdeniz ve Batı halkı başta olmak üzere dünyanın çeşitli coğrafyalarında farklı bağlamlarda bulunabilir. Hikâyenin yorumu, ilişkili eserlerdeki bağlantılara göre değişiklik gösterir.
Geçmiş toplumlarda gerçek bir hikâye olarak sıklıkla incelense de, Agnodice'nin hikâyesi genellikle kurgu olarak okunur. Özellikle tıbbi haklar bağlamında, başkalarına yardım etmek için sosyal uyumsuzluk nedeniyle mücadele eden ve acı çeken insanları incelemesi açısından tıp tarihinde önemli bir katkı olarak incelenir.
Antik Yunanistan'da Kadın Doktorlar
Hyginus'un anlattığı hikâyenin açılış sözlerinde 'eskilerin ebesi yoktu' yazar. Bu da, Agnodice'in ilk ebe mi yoksa ilk kadın doktor mu olması gerektiği sorusunu açık bırakıyor. Yazar Nancy Demand, Hipokrat döneminde bazı ebelerin erkek doktorlarla birlikte çalışarak statülerini artırdığını savunuyor ancak Agnodice’in geçtiği döneme bir tarih koymanın zorluğu, onu bu argümana bağlayamayacağımız anlamına geliyor.Hikâyenin dışında, antik Yunan'daki sadece ebelerin olmadığı, kadın ve çocuklar başta olmak üzere ihtiyaç halinde erkek hastaları da tedavi etmiş olabilecek kadın doktorların kanıtlarına da ulaşılabiliyor. Hipokrat incelemeleri ise ebelerden bahsetmiyor; 'kadın şifacılar' (iatrinai) ve 'kordon kesiciler'den söz ediyor.