Cinsellik, insanlığın doğal bir parçası olmasına rağmen bazı coğrafyalarda hala tabu olarak görülmeye devam ediyor. Ancak cinsellik hakkında yapılan son araştırmalar ilginç bir gerçeği ortaya çıkardı: Genç nesiller daha az cinsel ilişkiye giriyor!
18 ve 24 yaşları arasındaki gençler arasında yapılan araştırmada gençlerin cinselliğe dair bakış açılarının eski nesillere göre değiştiği ortaya koyuldu. Peki neden?
Bunun sonucunda genç yaşta istenmeyen hamilelikler, cinsel hastalıkların bulaşması ve farkındalık az olduğu için tedavilerin gecikmesi gibi sorunlar çığ gibi büyüyerek önemli problemler haline geliyor.
2021 yılında araştırmacılar Scott J. South ve Lei Lei'nin yaptığı 2007 ile 2017 yılları arasındaki verileri kullanarak yaptığı bir çalışma, bu sorunun sebeplerini ortaya koymuş. Çalışmaya buradan ulaşabilirsiniz.
Biz bu içerikte ayrıca Pychology Today sayfasının Batı ülkelerinde azalan cinselliğe dair bu makalesinde yer alan bilgileri kullandık. Buyurun...
Peki neden?
Özellikle genç kadın yetişkinlerin eski yıllara kıyasla daha az alkollü içecek tüketmesi, alkol etkisi altında yaşanan cinsel ilişkilerin sayısında önemli bir düşüş gösteriyor.
Ancak diğer nesillerin aksine gençler, yetişkin içerikleri tüketirken bunların bir fantezi ürünü ve kurgu olduğunu fark etmiyor ve kendilerini izledikleri insanlar ile karşılaştırıyorlar. Sonuç olarak kendilerini yetersiz görmeye başlayan gençler daha az tahrik olmaya, istek duymaya ve cinsellikten daha az zevk almaya başlıyorlar.
Evlenmek ve kendi ayakları üzerinde bir hayat kurmak isteyen gençlerin karşısına koca bir engel olarak çıkan ekonomi, çocuk doğurma ve yetiştirme konularında da genç nesillerin gözünü korkutuyor diyebiliriz.
Eski nesiller kendi dönemlerinde yasaklanan, gizlenen, sansürlenen cinsel içeriklere daha büyük bir merak duyuyorken yeni nesilde bu heyecan epey düşmüş halde...
18 ve 24 yaşları arasındaki gençler arasında yapılan araştırmada gençlerin cinselliğe dair bakış açılarının eski nesillere göre değiştiği ortaya koyuldu. Peki neden?
Cinsellik insanlığın varoluşundan bu yana doğasının normal bir parçası olsa da bizim yaşadığımız coğrafya dahil olmak üzere bazı ülkelerde hala üstü kapalı kalan bir tabu olarak görülüyor.
Cinsel sağlık konusunda eğitimlerin eksik kalması ve gençlerin bu konular hakkında konuşmaktan çekinmesi gibi bazı faktörler, insanların kulaktan kulağa yanlış bilgiler öğrenmesiyle sonuçlanıyor.
Bunun sonucunda genç yaşta istenmeyen hamilelikler, cinsel hastalıkların bulaşması ve farkındalık az olduğu için tedavilerin gecikmesi gibi sorunlar çığ gibi büyüyerek önemli problemler haline geliyor.
Özellikle koronavirüs pandemisi sonrası cinsel sağlık konularında yapılan araştırmalar ilginç bir gerçeği ortaya koyuyor: Günümüzde gençler ve yeni nesil nispeten daha az cinsel ilişkiye giriyor.
2021 yılında araştırmacılar Scott J. South ve Lei Lei'nin yaptığı 2007 ile 2017 yılları arasındaki verileri kullanarak yaptığı bir çalışma, bu sorunun sebeplerini ortaya koymuş. Çalışmaya buradan ulaşabilirsiniz.
Biz bu içerikte ayrıca Pychology Today sayfasının Batı ülkelerinde azalan cinselliğe dair bu makalesinde yer alan bilgileri kullandık. Buyurun...
2009 yılında 18-24 yaşları arasındaki erkeklerin yüzde 29'u, kadınların ise yarısı cinsel ilişkiye girmediklerini ve mastürbasyon yapmadıklarını söylemişlerdi. 2018 yılında bu oran erkeklerde yüzde 43'e, kadınlarda ise 74'e kadar yükseldi!
Peki neden?
Araştırmalara göre bu durumun ilk sebebi, genç neslin daha az alkol tüketmeye başlaması!
Özellikle genç kadın yetişkinlerin eski yıllara kıyasla daha az alkollü içecek tüketmesi, alkol etkisi altında yaşanan cinsel ilişkilerin sayısında önemli bir düşüş gösteriyor.
Genç yetişkin erkekler için de azalan alkol tüketimi büyük rol oynuyor ancak en önemli sebeplerden biri erkeklerin bilgisayar oyunlarına olan ilgisinin artması.
Gençlerin bir partner ile cinsel ilişkiye girme oranları azaldığı gibi yetişkin içerikli videoları izleme ve mastürbasyona ilgi oranları da düşmüş halde.
Ancak diğer nesillerin aksine gençler, yetişkin içerikleri tüketirken bunların bir fantezi ürünü ve kurgu olduğunu fark etmiyor ve kendilerini izledikleri insanlar ile karşılaştırıyorlar. Sonuç olarak kendilerini yetersiz görmeye başlayan gençler daha az tahrik olmaya, istek duymaya ve cinsellikten daha az zevk almaya başlıyorlar.
Tabii ki bu durum ekonomik koşullarla da yakından ilişkili; yetişkinliğe adım attıktan sonra aileleriyle birlikte yaşamaya devam eden ve işsizlik sorunlarıyla karşılaşan gençlerin oranı arttıkça cinsellik de pek tercih edilen bir seçenek olmuyor.
Evlenmek ve kendi ayakları üzerinde bir hayat kurmak isteyen gençlerin karşısına koca bir engel olarak çıkan ekonomi, çocuk doğurma ve yetiştirme konularında da genç nesillerin gözünü korkutuyor diyebiliriz.
Son sebep ise internet ve medyada sık sık cinsel içeriklere maruz kalan yeni nesil için cinselliğin artık pek de 'tabu' olmaması.
Eski nesiller kendi dönemlerinde yasaklanan, gizlenen, sansürlenen cinsel içeriklere daha büyük bir merak duyuyorken yeni nesilde bu heyecan epey düşmüş halde...