Fâ'ilâtün / fâ'ilâtün / fâ'ilâtün / fâ'ilün
Bağda güller ruhun seyriyle hayr’an oldu hep
Kâkülün reşkiyle sünbüller perîşân oldu hep
Bir nigâh-ı nâza şâyân olduk ammâ neyleyim
Sînemiz âmâcgâh-ı tîr-i müjgân oldu hep
Ârız-ı âlin senin ey gonca –leb ettim hayâl
Hâne –i hâtırına reşk-i gülistân oldu hep
Çâşnî-bahş oldu ol kân-ı melâhat bezme çün
Sâgar-ı mey aks-ı la’liyle nemekdân oldu hep
Fıtnat ol şîrîn-dehen nutka gelince nâz ile
Feyz-i güftâr ile âlem şekkeristân oldu hep
GÜNÜMÜZ TÜRKÇESİ
Bahçedeki güller yanağını seyredip hayran oldular, sümbüllerse kâküllerini kıskanmaktan büsbütün perişan bir hale geldiler.
Bir nazlı bakışa layık olduk ama ne yapalım, göğsümüz kirpikleri okunun nişan tahtası oldu.
Ey gonca dudaklı sevgili, senin al yanağını hayal edince gönül evini bütün gül bahçesi kıskandı.
O güzellik ocağı meclise tat, tuz verince kırmızı dudağı yansımasından şarap kadehi lezzet veren tuzluk oldu.
Fıtnat, o tatlı dilli sevgili konuşmaya başlayınca sözleri bereketinden bütün dünya şeker ülkesi oldu.
Bağda güller ruhun seyriyle hayr’an oldu hep
Kâkülün reşkiyle sünbüller perîşân oldu hep
Bir nigâh-ı nâza şâyân olduk ammâ neyleyim
Sînemiz âmâcgâh-ı tîr-i müjgân oldu hep
Ârız-ı âlin senin ey gonca –leb ettim hayâl
Hâne –i hâtırına reşk-i gülistân oldu hep
Çâşnî-bahş oldu ol kân-ı melâhat bezme çün
Sâgar-ı mey aks-ı la’liyle nemekdân oldu hep
Fıtnat ol şîrîn-dehen nutka gelince nâz ile
Feyz-i güftâr ile âlem şekkeristân oldu hep
GÜNÜMÜZ TÜRKÇESİ
Bahçedeki güller yanağını seyredip hayran oldular, sümbüllerse kâküllerini kıskanmaktan büsbütün perişan bir hale geldiler.
Bir nazlı bakışa layık olduk ama ne yapalım, göğsümüz kirpikleri okunun nişan tahtası oldu.
Ey gonca dudaklı sevgili, senin al yanağını hayal edince gönül evini bütün gül bahçesi kıskandı.
O güzellik ocağı meclise tat, tuz verince kırmızı dudağı yansımasından şarap kadehi lezzet veren tuzluk oldu.
Fıtnat, o tatlı dilli sevgili konuşmaya başlayınca sözleri bereketinden bütün dünya şeker ülkesi oldu.