Biz şimdi neyiz?’ sorunuz bir türlü mutlu ya da mutsuz sona bağlanmıyor; flörtünüz hayalet misali bir görünüp kayboluyor ve siz buna anlam veremiyorsunuz... Sevgili yedek oyuncu, kavanoza hoş geldin.
Seninle iyi vakit geçiriyorum ancak yeni bir ilişkiye hazır değilim’ diye tirat atıp, üç gün sonra story’lerden yeni bir aşka yelken açtığına tanık olduğunuz o yalancı Shakespeare’i hatırladınız mı? Birlikte minik tatlı randevulara çıktığınız ve sessiz sedasız ortadan kaybolan o ne idiği belirsiz kişiyi hala unutamadıysanız; size bir iyi bir de kötü haberimiz var. İyi haber, yeni sevgilisiyle işler yolunda gitmediği an sizi tekrar arayacak; kötü haberse ‘yalnızlığım benim pasaklı kurabiyem’ diyen bir kurabiye canavarının yedek listesinde olabilirsiniz.
Çağımızın bu yeni iki yüzlü trajedisini biraz hafifletmek gerekirse; artık doğru insanı bulmak için aynı anda birkaç kişiyle görüşmek tabu sayılmıyor. Ancak yeni sevgilisinden ilgi göremediği an kavanozundan yarım kalan kurabiyeleri çıkaranlara karşı biraz uyanık olmak şart. Kısacası ‘bana zaafı var, her seferinde yine bana geri geliyor’ diye böbürlenirken iflah olmaz bir kurabiye canavarının kurbanı olduğunuzu artık öğrenmiş oldunuz.
Yedeklemişse ara sıra senindir
Yedeklemediyse zaten hiç geri dönmeyecektir. Peki erkekler ya da kadınlar neden yalnız kalmaktan bu kadar korkuyor ve kavanozunda kurabiye yedekleme ihtiyacı duyuyor? Kaliforniya’da çiftler üzerine yapılan bir araştırmaya göre bu davranışın derinlerinde aldatılma deneyimi ve hatta ebeveynlerin sağlıksız ilişkilerinden kaynaklanan çocukluk travmaları yatıyor olabilir. Ancak su yüzüne çıktığınızda en basit haliyle ilişkisinin nereye gittiğinden eminolmayan, reddedilme veya terkedilme korkusu yaşayan partnerler kendilerini yetersiz hissetmemek için B, C, D gibi uzayıp giden yedekler listesine sırtını dayıyor. Yani bir nevi kolayca duygusal tatmin sağlayabilecekleri, güvenli bir alana çekiliyorlar. Sizin anlayacağınız her daim flörte açık kapı bırakarak birçok kişiyi kavanozda yedeklemek, baskın bir karakterin aksine tam anlamıyla özgüvensizlik belirtisi sayılıyor.
Yedek kulübesinde; yani kurabiye kavanozunda olup olmadığınızı anlamak epey zor. Ancak imkansız değil!
• Belirli bir süre sizinle ilgileniyor, sonra aniden ortadan kayboluyorsa,
• Randevu talebi hep ondan geliyor ancak buluşmak isteyen siz olduğunuzda erteliyorsa,
• Henüz bir ilişkiye hazırolmadığını söylüyor ve sizin ilişkiden beklentilerinizi görmezden geliyorsa,
• ‘Beni neden aramıyorsun?’ sorusuna net bir yanıt vermek yerine bahaneler uyduruyorsa, hayalet partnerinizin kurabiye kavanozunda olma ihtimaliniz epey yüksek.
Karşınızda tek dişi kalmış bir kurabiye canavarı varsa; harekete geçmek şart.
Yapmanız gerekenleri Uzman
Klinik Psikolog Gözdem Özdem şöyle sıralıyor:
• Savaşmayın,
• Kendinizin ve onun duygularını anlamaya çalışın,
• Her seferinde karşı tarafın istekleri ve arzuları doğrultusunda cevap vermeyin,
• Kurban olma rolünden çıkın.
Unutmayın ki karşınızdaki birey açık iletişimi sevmiyor. Bu nedenle de kendi ihtiyaçlarınızı anlamanız çok önemli. Tekrarlanan manipülasyonlar ve kurabiye kavanozu sendromu kişinin benlik saygısını azaltır, kişiyi tüketir, kendisinden şüphe etmesine yol açar..
Seninle iyi vakit geçiriyorum ancak yeni bir ilişkiye hazır değilim’ diye tirat atıp, üç gün sonra story’lerden yeni bir aşka yelken açtığına tanık olduğunuz o yalancı Shakespeare’i hatırladınız mı? Birlikte minik tatlı randevulara çıktığınız ve sessiz sedasız ortadan kaybolan o ne idiği belirsiz kişiyi hala unutamadıysanız; size bir iyi bir de kötü haberimiz var. İyi haber, yeni sevgilisiyle işler yolunda gitmediği an sizi tekrar arayacak; kötü haberse ‘yalnızlığım benim pasaklı kurabiyem’ diyen bir kurabiye canavarının yedek listesinde olabilirsiniz.
Çağımızın bu yeni iki yüzlü trajedisini biraz hafifletmek gerekirse; artık doğru insanı bulmak için aynı anda birkaç kişiyle görüşmek tabu sayılmıyor. Ancak yeni sevgilisinden ilgi göremediği an kavanozundan yarım kalan kurabiyeleri çıkaranlara karşı biraz uyanık olmak şart. Kısacası ‘bana zaafı var, her seferinde yine bana geri geliyor’ diye böbürlenirken iflah olmaz bir kurabiye canavarının kurbanı olduğunuzu artık öğrenmiş oldunuz.
Yedeklemişse ara sıra senindir
Yedeklemediyse zaten hiç geri dönmeyecektir. Peki erkekler ya da kadınlar neden yalnız kalmaktan bu kadar korkuyor ve kavanozunda kurabiye yedekleme ihtiyacı duyuyor? Kaliforniya’da çiftler üzerine yapılan bir araştırmaya göre bu davranışın derinlerinde aldatılma deneyimi ve hatta ebeveynlerin sağlıksız ilişkilerinden kaynaklanan çocukluk travmaları yatıyor olabilir. Ancak su yüzüne çıktığınızda en basit haliyle ilişkisinin nereye gittiğinden eminolmayan, reddedilme veya terkedilme korkusu yaşayan partnerler kendilerini yetersiz hissetmemek için B, C, D gibi uzayıp giden yedekler listesine sırtını dayıyor. Yani bir nevi kolayca duygusal tatmin sağlayabilecekleri, güvenli bir alana çekiliyorlar. Sizin anlayacağınız her daim flörte açık kapı bırakarak birçok kişiyi kavanozda yedeklemek, baskın bir karakterin aksine tam anlamıyla özgüvensizlik belirtisi sayılıyor.
Yedek kulübesinde; yani kurabiye kavanozunda olup olmadığınızı anlamak epey zor. Ancak imkansız değil!
• Belirli bir süre sizinle ilgileniyor, sonra aniden ortadan kayboluyorsa,
• Randevu talebi hep ondan geliyor ancak buluşmak isteyen siz olduğunuzda erteliyorsa,
• Henüz bir ilişkiye hazırolmadığını söylüyor ve sizin ilişkiden beklentilerinizi görmezden geliyorsa,
• ‘Beni neden aramıyorsun?’ sorusuna net bir yanıt vermek yerine bahaneler uyduruyorsa, hayalet partnerinizin kurabiye kavanozunda olma ihtimaliniz epey yüksek.
Karşınızda tek dişi kalmış bir kurabiye canavarı varsa; harekete geçmek şart.
Yapmanız gerekenleri Uzman
Klinik Psikolog Gözdem Özdem şöyle sıralıyor:
• Savaşmayın,
• Kendinizin ve onun duygularını anlamaya çalışın,
• Her seferinde karşı tarafın istekleri ve arzuları doğrultusunda cevap vermeyin,
• Kurban olma rolünden çıkın.
Unutmayın ki karşınızdaki birey açık iletişimi sevmiyor. Bu nedenle de kendi ihtiyaçlarınızı anlamanız çok önemli. Tekrarlanan manipülasyonlar ve kurabiye kavanozu sendromu kişinin benlik saygısını azaltır, kişiyi tüketir, kendisinden şüphe etmesine yol açar..