Urınup farkına bir tâc-ı mücevher sünbül
Oldı iklîm-i çemen tahtına ser-ver sünbül
Şeh-levendâne şikest eyledi tarf-ı külehin
Gögsinün düğmelerin çözdi ser-â-ser sünbül
Oldı gül-şen yine bir dil-ber-i müşgîn mergûl
Şol kadar virdi ana zînet ü zıver sünbül
Çihre gül sine semen çeşm-i mükehhal nergis
Hat çemen gonca dehen ca‘d-ı mu'anber sünbül
Yazdurup müşg ile boynına hamâ’il takdı
Kendüye itmek içün halkı musahhar sünbül
Sahn-ı gül-zâra gelüp eyledi arz-ı dîdâr
Jalelerden takınup gûşına gevher sünbül
Benzer ol bûy-ı dil-âvîz ile mûy-ı yâra
Başlar üzre n’ola ger eyler ise yir sünbül
Yine gömgök tere batmış çıka geldi çemene
Nev-bahâr irdi diyü virdi haberler sünbül
Beden-i pâki neden böyle olurdı höş-bû
Olmasa müşg ü gül-âb ile muhammer sünbül
Var ise bencileyin âşık-ı zar olmışdur
Gök gök itmiş döginüp cismini yir yir sünbül
Aşk sevdalarına ugramasa kalmaz idi
Mûy-ı jülîde ile bir ten-i lagar sünbül
Yine Fir'avn-ı şitâ ceyşine Mûsâ-mânend
Eyledi elde asâsını bir ejder sünbül
Nev-arûs-ı çemene mâşıtadur fasl-ı bahar
Kim anun hâme-i müşgınine benzer sünbül
Sâkiyâ zevrakı sür bâd-ı bahar esdi yine
Sebze-zâr oldı yem-i ahdar u lenger sünbül
Sahn-ı gül-şende yatupdur gice var ise meğer
Ki takınmış seherî başına güller sünbül
Bürüdi kendinün etrafını bal ü per ile
Yine tâvûs-sıfat cilveler eyler sünbül
Yine ferrâş-sıfat destine cârûb almış
Ki ide hidmet-i hâk-i der-i dâver sünbül
Fâzıl-ı dehr Mehemmed Çelebi kim eflâk
Bâg-ı fazlında tokuz dânelü bir ter sünbül
Olamaz reh-güzeri hâkine hem-pâ ânber
İdemez turrasırıa kendüyi hem-ser sünbül
Geldi bir Hindû-yı bi-çâre-sıfat işigüne
Garazı bu ki kapunda ola çâker sünbül
Bâg-ı lutfunda meh ü mihr iki ahkar nergis
Keremün gül-şenine sünbüle kem-ter sünbül
Bulsa bârân-ı sehân ile eger neşv ü nema
Kad-i bâlâ çeke mânend-i sanavber sünbül
Ebr-i cûdundan eger irse nem-i in‘âmun
Bitüre hâre gül ü lâle vü mermer sünbül
Ger tokınsa nefes-i lutfu dem-i ihsânun
Gidere dûd-ı kebûdı vire âzer sünbül
Nûr-bahş olsa eger bâga çerâg-ı lutfun
Şem‘-vâr eyleye etrâfı münevver sünbül
Cürfa-rîz olsa eger gül-şene câm-ı keremün
Tuta nergis-sıfat elde kadeh-i zer sünbül
Hâline ‘ayn-ı inâyetle nigâh eyler isen
Göz açup ide nazar niteki ‘abher sünbül
Bezmüne gelmek ile bu ne kerâmetdür kim
Dimeye sayf u şitâ bitüre micmer sünbül
Dâne hatjâle nukat nefha-i müşgin ma‘nâ
Yazdı levh-i çemene bir gazel-i ter sünbül
Gam-ı gîsûn ile âşüfte degül ger sünbül
Ne içün böyle perişân olur ekser sünbül
Var ise turralarun bâg-ı cinân sünbülidür
Kopmadı bâğdan ol resme mu‘anber sünbül
Goncanun câm mı var öyküne la(l-i lebüne
Zülfüne kaç başı var ola ber-â-ber sünbül
Bâde-i la‘lüne hemşire şarâb-ı gül-fâm
Zülf-i müşgîn-i semen-sâna birâder sünbül
Hûb olur ‘ârızun üstinde o hatt-ı müşgin
Âb-ı nâb içre turur taze vü höş-ter sünbül
Lâle reşk-i ruh-ı gül-gûnun ile pâ-der-gil
Gam-ı zülfünle perîşân u mükedder sünbül
Nice teşbih idem agzuna bir ebkem gonca
Nice nisbet kılam ol zülfe ber-â-ber sünbül
Dûdlar çıkdı yanup reşk-i ruhun nârına bâg
Câ-be-câ sanma çemende görinenler sünbül
Ruhlarun üzre yatur zülf-i semen-sâ gûyâ
Gül-i terden idinür kendüye bister sünbül
Hat-ı müşgin-i leb-i la'lüne mânend olmaz
Bulsa ger perveriş-i çeşme-i Kevser sünbül
Yaraşur zülfü ruhun vasfına defter yazsam
Kâğıdı berg-i gül ola hat-ı defter sünbül
Levh-i hatırda hatun nakşını tasvir itdüm
Olmadın safha-i gül-zâra musavver sünbül
Nazm-ı eşhasa kıyâs eyleme Bâkî şiirin
Ola mı her giyeh-i huşke ber-â-ber sünbül
Gerçi sünbül çog olur gül-şen-i ‘âlemdür bu
Lîk rengîn ü mutarrâ olamaz her sünbül
N’ola kadr ü şerefün sâl-be-sâl olsa mezıd
Her yıl arturmadadur dâneyi dirler sünbül
Götürüp tâ ki şehenşâh-ı bahârun tûgın
Getüre cünd-i şitâ üstine leşger sünbül
Ser-i a’dâna taka seng-i melâmet güller
Ola düşmenlerünün başına şeş-per sünbül
Oldı iklîm-i çemen tahtına ser-ver sünbül
Şeh-levendâne şikest eyledi tarf-ı külehin
Gögsinün düğmelerin çözdi ser-â-ser sünbül
Oldı gül-şen yine bir dil-ber-i müşgîn mergûl
Şol kadar virdi ana zînet ü zıver sünbül
Çihre gül sine semen çeşm-i mükehhal nergis
Hat çemen gonca dehen ca‘d-ı mu'anber sünbül
Yazdurup müşg ile boynına hamâ’il takdı
Kendüye itmek içün halkı musahhar sünbül
Sahn-ı gül-zâra gelüp eyledi arz-ı dîdâr
Jalelerden takınup gûşına gevher sünbül
Benzer ol bûy-ı dil-âvîz ile mûy-ı yâra
Başlar üzre n’ola ger eyler ise yir sünbül
Yine gömgök tere batmış çıka geldi çemene
Nev-bahâr irdi diyü virdi haberler sünbül
Beden-i pâki neden böyle olurdı höş-bû
Olmasa müşg ü gül-âb ile muhammer sünbül
Var ise bencileyin âşık-ı zar olmışdur
Gök gök itmiş döginüp cismini yir yir sünbül
Aşk sevdalarına ugramasa kalmaz idi
Mûy-ı jülîde ile bir ten-i lagar sünbül
Yine Fir'avn-ı şitâ ceyşine Mûsâ-mânend
Eyledi elde asâsını bir ejder sünbül
Nev-arûs-ı çemene mâşıtadur fasl-ı bahar
Kim anun hâme-i müşgınine benzer sünbül
Sâkiyâ zevrakı sür bâd-ı bahar esdi yine
Sebze-zâr oldı yem-i ahdar u lenger sünbül
Sahn-ı gül-şende yatupdur gice var ise meğer
Ki takınmış seherî başına güller sünbül
Bürüdi kendinün etrafını bal ü per ile
Yine tâvûs-sıfat cilveler eyler sünbül
Yine ferrâş-sıfat destine cârûb almış
Ki ide hidmet-i hâk-i der-i dâver sünbül
Fâzıl-ı dehr Mehemmed Çelebi kim eflâk
Bâg-ı fazlında tokuz dânelü bir ter sünbül
Olamaz reh-güzeri hâkine hem-pâ ânber
İdemez turrasırıa kendüyi hem-ser sünbül
Geldi bir Hindû-yı bi-çâre-sıfat işigüne
Garazı bu ki kapunda ola çâker sünbül
Bâg-ı lutfunda meh ü mihr iki ahkar nergis
Keremün gül-şenine sünbüle kem-ter sünbül
Bulsa bârân-ı sehân ile eger neşv ü nema
Kad-i bâlâ çeke mânend-i sanavber sünbül
Ebr-i cûdundan eger irse nem-i in‘âmun
Bitüre hâre gül ü lâle vü mermer sünbül
Ger tokınsa nefes-i lutfu dem-i ihsânun
Gidere dûd-ı kebûdı vire âzer sünbül
Nûr-bahş olsa eger bâga çerâg-ı lutfun
Şem‘-vâr eyleye etrâfı münevver sünbül
Cürfa-rîz olsa eger gül-şene câm-ı keremün
Tuta nergis-sıfat elde kadeh-i zer sünbül
Hâline ‘ayn-ı inâyetle nigâh eyler isen
Göz açup ide nazar niteki ‘abher sünbül
Bezmüne gelmek ile bu ne kerâmetdür kim
Dimeye sayf u şitâ bitüre micmer sünbül
Dâne hatjâle nukat nefha-i müşgin ma‘nâ
Yazdı levh-i çemene bir gazel-i ter sünbül
Gam-ı gîsûn ile âşüfte degül ger sünbül
Ne içün böyle perişân olur ekser sünbül
Var ise turralarun bâg-ı cinân sünbülidür
Kopmadı bâğdan ol resme mu‘anber sünbül
Goncanun câm mı var öyküne la(l-i lebüne
Zülfüne kaç başı var ola ber-â-ber sünbül
Bâde-i la‘lüne hemşire şarâb-ı gül-fâm
Zülf-i müşgîn-i semen-sâna birâder sünbül
Hûb olur ‘ârızun üstinde o hatt-ı müşgin
Âb-ı nâb içre turur taze vü höş-ter sünbül
Lâle reşk-i ruh-ı gül-gûnun ile pâ-der-gil
Gam-ı zülfünle perîşân u mükedder sünbül
Nice teşbih idem agzuna bir ebkem gonca
Nice nisbet kılam ol zülfe ber-â-ber sünbül
Dûdlar çıkdı yanup reşk-i ruhun nârına bâg
Câ-be-câ sanma çemende görinenler sünbül
Ruhlarun üzre yatur zülf-i semen-sâ gûyâ
Gül-i terden idinür kendüye bister sünbül
Hat-ı müşgin-i leb-i la'lüne mânend olmaz
Bulsa ger perveriş-i çeşme-i Kevser sünbül
Yaraşur zülfü ruhun vasfına defter yazsam
Kâğıdı berg-i gül ola hat-ı defter sünbül
Levh-i hatırda hatun nakşını tasvir itdüm
Olmadın safha-i gül-zâra musavver sünbül
Nazm-ı eşhasa kıyâs eyleme Bâkî şiirin
Ola mı her giyeh-i huşke ber-â-ber sünbül
Gerçi sünbül çog olur gül-şen-i ‘âlemdür bu
Lîk rengîn ü mutarrâ olamaz her sünbül
N’ola kadr ü şerefün sâl-be-sâl olsa mezıd
Her yıl arturmadadur dâneyi dirler sünbül
Götürüp tâ ki şehenşâh-ı bahârun tûgın
Getüre cünd-i şitâ üstine leşger sünbül
Ser-i a’dâna taka seng-i melâmet güller
Ola düşmenlerünün başına şeş-per sünbül