Antarktika Böcekleri

Antarktika gibi sıcaklıkların sıfırın çok altında olduğu bir bölgede, yüzlerce hatta binlerce böcek nasıl hayatta kalabiliyor? Bu bölgede yaşayan tek canlı türü olduklarına göre demek ki onları farklı kılan bir şeyler var!

Peki bu farklılıklar tam olarak ne? Onlar nasıl bir adaptasyon yeteneğine sahip?


Emin olun duyunca epey şaşıracak ve etkileneceksiniz!

Yalnızca birkaç cm uzunluğunda olup uçamayan Antarktika böcekleri, yaklaşık 30 milyon yıldır bu coğrafyada yaşıyor.​

Bilim insanları ise dünyanın en zorlu iklimlerinden birinde varlığını sürdüren bu canlıların, bunu nasıl başardığınıuzun yıllardır netleştiremiyordu. Fakat Japonya’nın Osaka Üniversitesi’ndeki araştırmacılar, bu sırrı çözmüş gibi duruyor.




Bir böcek, aslında tıpkı kış uykusuna yatan ayılar ve diğer hayvanlar gibi, kış aylarında bedensel hareketlerini yavaşlatıyor. Ayrıca onların bu uyku hâli 2 farklı şekle sahip. Örneğin ilki, durgunluk olarak adlandırılıyor ve çevresel ipuçlarını temel alıyor. Yani sıcaklıklar düştüğünde, böceklerin metabolizmaları otomatik olarak yavaşlıyor.


İkinci uyku hâli de diyapoz. Diyapozda hava durumu ne olursa olsun, o hayvanın biyolojik gelişiminin belirli bir aşamasında bu süreç başlıyor ve aslında bu uyku, genetik olarak programlanıyor.

Bu iki uyku hâlinin farklı avantajları var ve çoğu böcek türü, herhangi birini tercih ediyor.​

Fakat şaşırtıcı olan nokta tam olarak burası. Antarktika böcekleri, iki yıllık yaşam döngülerinde her ikisini de kullanıyor. Bilim insanlarına göre bu durum, şimdiye dek görülmemiş bir örnek.

Ayrıca çok da zekice bir strateji. Böcekler, ilk kışlarında hareketsiz kalıyorlar çünkü aktif ve hareketsiz yaşam tarzları arasında hızlı bir geçiş sağlıyorlar. Sıcaklar belirli bir yüksekliğe ulaştığında uyanıyorlar ve böylece hava ideal derecelerde iken bolca besleniyorlar.

İkinci kışlarında ise işler daha karmaşık bir hâl alıyor.​

Bu süreç sonlandığında tüm böcekler, aynı anda dışarı çıkıyor ve üremeye hazır oluyorlar. Olur da birbirleri ile uyum içinde hareket edemezlerse âdeta bir felaket gerçekleşiyor. Çünkü neredeyse binlerce böcek, mutlaka aynı derecede olgunlaşamıyor.

Zorunlu diyapoz da larvadan yetişkine son dönüşüm olan pupa evresinden hemen önce tüm popülasyonun uykuda kalmasını sağlıyor ve bu problem çözülmüş oluyor. Aslında her böcek, kendi hayat döngüsünü takip ediyor.

Henüz olgunlaşmamış olanlar bu süreci, olgunlaşanlardan daha uzun yaşıyor. Böylece tüm böceklerin üremesi de kusursuz şekilde gerçekleşiyor. Özetle Antarktika böcekleri, bu eşi görülmeyen adaptasyon yetenekleri ile dondurucu soğuklarda hayatta kalmayı, büyüme ve üremeyi başarıyor.