“Alınlarını karışlarız” demek yetmez! - Rahmi Turan

İktidarın vaat ettiği “Türkiye Yüzyılı” bu mu?
Bir yanda korkunç pahalılık, açlık ve sefalet var. Diğer yanda ise anayasa ve demokrasinin tüm değerleri bir bir yok ediliyor!

“Türkiye Yüzyılı” dedikleri buysa “İstemez, eksik olsun!”

İktidar, seçimde kaybettiği Esenyurt belediyesini, kayyum atayarak geri aldı.

Bunun bağımsız bir soruşturma ve yargılamadan çok, siyasi bir hesaplaşma olduğunu artık sokaktaki çocuklar bile biliyor!

Ekonomide çaresiz kalan ve sorunları çözmek için bir şeyler üretemeyen MHP destekli AKP iktidarı şimdi eski taktikleri uyguluyor:

“Böl-parçala-yönet”

CHP böyle hizaya getirilmek isteniyor.

Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş üçlüsünü birbirine düşürerek ana muhalefet partisini “yumuşak bir muhalefete dönüştürme” çabalarının devam edeceği anlaşılıyor.

CHP kurmayları, iktidarın ilan ettiği “Türkiye Yüzyılı”nın artık “Kin ve İntikam Yüzyılı”na dönüştüğünün farkında...

Esenyurt Belediye Başkanı’nın tutuklanmasından sonra sıranın Ekrem İmamoğlu’na geldiğini iddia edenler var.

Özgür Özel bu iddialara “Alınlarını karışlarız!” diye tepki gösterdi ama bu yetmez!

Hukuk dışı oyunlara yönelen rakiplerine karşı akılcı olmak, “A ve B” hatta “C” planları yapmak gerekir.

CHP her ihtimali hesaplamalı, oyuna düşmemeli, diri olmalı, iri olmalı!

Özgür Özel, “Ben Cumhurbaşkanlığı’na aday olmayacağım” diye net ve kesin açıklama yaptı.

Bu iyi ama kim aday olacak?

Parti içindeki çekişmelerin bitmesi, birliğin sağlanması için bunun belirlenmesinde fayda var.

★★★

Özgür Özel, 31 Mart Belediye Seçimleri’nde büyük başarı kazandı. Fakat seçimi takip eden aylar hatalarla geçti.

Millet ondan “Erken seçim” için hemen baskı kurup iktidarı zorlamasını bekliyordu. O ise tam tersini yaptı. “Normalleşme” diye boş yere AKP Genel Başkanı’nın peşine takıldı, rakibine zaman kazandırdı.


Özgür Özel’in artık tüm hatalarını anlamış olması gerekiyor.

Bu iktidarla “yumuşama” ya da “normalleşme” olmaz!

Meclis’te “Etki ajanlığı” denilen “antidemokratik” bir yasa tasarısı var. Bu tasarı kanunlaştıktan sonra işler daha da sertleşebilir ve tutuklamalar artabilir!

Özgür Özel, AKP için “Alınlarını karışlarım” demekle yetinmemeli, her şeyi göze alan iktidarın hamlelerine ve İmamoğlu’nu siyasetten tasfiye operasyonuna karşı akılcı planlar yapmalı!

CHP’de “vefa” nereye gitti?​

CHP yönetiminin, eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “AKP iktidarı ile müzakere edilmez, mücadele edilir” sözünü dinlemesi gerekirdi.

Dinlemediler ve yerel seçimlerde aldıkları yüksek oy oranının hakkını vererek etkili bir muhalefet yapmak yerine, Saray’la el sıkışıp iktidara zaman kazandırdılar.

CHP yönetimi yanlışta devam ediyor ve uyarılarını dinlemediği Kılıçdaroğlu’nu bir hasım gibi görüyor nedense...

Kılıçdaroğlu’nun şoförlüğünü yapan personelin mesai ücretinin kesilmesi ve korumaların yemek parasının ödenmeyeceğine karar verilmesi küçük hesaplardır ve Kılıçdaroğlu’nun emrindeki iki otomobili CHP Genel Merkezi’ne iade etme kararı alması bunun sonucudur!

Eski bir Genel Başkan’a saygı göstermek gerekmez mi?

Nerede kaldı vefa, nerede kaldı CHP’nin büyüklüğü?

Cevabı zor sorular!​

İsviçre’deki uluslararası bir toplantıda, misafir Dışişleri Bakanı, İsviçreli Bakan’a:

“Merak ettim ekselans” der “Sizin deniziniz de, gemileriniz de yok. Neden Denizcilik Bakanlığı’nız var?”

İsviçreli Bakan gülümser:

“Olabilir dostum. Sizde de adalet olmadığı halde neden Adalet Bakanlığı var?”